Pazar, Ocak 26, 2014

Chocolate Chip Cookies

Pazar günü neşesi olarak bol cevizli, fındıklı, çikolatalı kurabiye yaptım. Amerika özlem listemdem bir parça, chocolate chip cookie :) Bu işin uzmanı haline gelmiş Yasemin'inki kadar güzel mi oldu hayır, özlemimi giderdi mi evet :) 

Nasıl mı yaptım? Tarifi http://kitcheninred.com/blog/2014/01/19/damla-cikolatali-kurabiye-3-chocolate-chips-cookies/ adresinden aldım... Tamamına uyduğum söylenemez, benim yapma versiyonum biraz uyduruk, o da aşağıda :)

 

Malzemeler
  • 113 gr oda sıcaklığında yumuşamış tereyağı
  • ½ cup (100 gr) beyaz toz şeker
  • ½ cup (90 gr) esmer toz şeker
  • 1 yumurta (oda sıcaklığında)
  • 1 tspn (5 ml) (yarım poşet) toz vanilya
  • 1 + ¼ cup (150 gr) un
  • 1 tbspn (15 gr) mısır nişastası
  • ½ tspn (0,25 gr) karbonat
  • ½ tspn (0,25 gr) tuz
  • 1 cup (150 gr) damla çikolata
  • 1 cup (150 gr) dövülmüş ceviz veya fındık
 Yapılışı
  • Tereyağı ve toz şekerleri yoğurdum
  • Yumurtayı ve vanilyayı ekleyip çırptım
  • Un, mısır nişastası, karbonat ve tuzu ekleyerek yoğurmaya devam
  • Damla çikolata, ceviz ve fındıkları ekleyip yoğurmaya devam
  • Kapağı kapalı olarak buzdolabında yarım saat beklettim
  • 20 kadar kurabiyeye şekil verip (alt-üst modunda 180 dereceye ısıttığım) fırına attım. 
  • Yaklaşık 15 dakika pişirdim.


Cumartesi, Ocak 25, 2014

Kültür-Sanat

Kış sezonunda kültür sanat etkinlikleri artıyor ya, işte bu hoşuma gidiyor.
Geçtiğimiz günlerde Bilkent Senfoni Orkestrası'nın yeni yıl özel konserini, bir de La Boheme operasını izledik. La Boheme adında (aynı kitaptan esinlenilmiş) iki ayrı opera bestelendiğini bilmiyordum, yeni öğrendim.

Ya insan nasıl böyle bir şey besteleyebilir, her bir müzik aletinin ne çalacağını nasıl yazabilir, onların ortaya çıkaracağı bütünü nasıl hayal edebilir aklım almıyor, her seferinde büyüleniyorum...

Gelelim sıradaki etkinliğimize STOMP! Hani şu süpürgeler, çöp kutuları ile müzik yapıp dans eden grup. Türkiye'ye geliyorlarmış, biz de kaçırmayacağız bakalım.

Sırada bale var, Kont Dracula, maalesef 30'undaki gösteriye yer bulamadık, biletlerin satışa çıkması ile bitmesi bir oldu. Bir dahaki gösterime artık.

Bir de sıradaki gideceğim resim sergisini söyledim mi bu iş tamam: Nezafet Özlütürk... Resimlerini beğeniyorum, kim bilir belki duvarlarımızı şenlendirir bir resmi ile :)

Pazartesi, Ocak 20, 2014

Bilincimin altında Fazıl Say

Rüyamda Fazıl Say'ı gördüm. Say Türkiye'ye fazla, hem de çok fazla ve tıpkı benim gibi o da kıyıp, bırakıp, s* edip gidemiyor sanırım. Şu boktan halinde, bu memlekette direnmesi ondan galiba. Ondandır belki fırlaması benim de bilinç altımdan...

Cumartesi, Ocak 04, 2014

Gez-Gör-Ye: Eskişehir

Yılbaşı kutlaması için gittiğimiz Eskişehir seyahatinin detaylarını verelim, bence 2 günlük hava değişimi için uygun, her zaman yapılabilir. Kim bilir bu yazı birilerinin işine de yarayabilir ;) O sebeple mekan isimleri ve mümkün olduğunca fiyatlarla gideceğim...
Ankara'dan hızlı trene bindik 1,5 saat sonra Eskişehir'in göbeğine iniverdik. Tren biletleri gidiş-dönüş 40 tl tuttu. Biz Porsuk'un kenarında Ada Life Otel'de* kaldık. Trenden otele yürüdük. Oda başına 250 tl verdik. Kahvaltı dahil. Otel temizdi, hizmet düzgün, personel ilgiliydi. 3 yıldızlı bir otel, ama çok daha kötü 3 yıldızlılar görmüştüm. Kaliteli bir 3 yıldızlı demek mümkün. Otelin hemen altında barı var, oldukça sempatik bir yer, adı Travelers'**. Fiyatlar Ankaralılara oldukça güzel geliyor. Sadece bu barda değil, genel olarak her mekanda. Biz bu Travelers' da mini bir hoş geldik seramonisinin ardından, Mezze Balık Restaurant'ına geçtik. Ankara'da alıştığımız bol yoğurt, ot çöp gibi mezelerden farklı lezzetler vardı. Bol bol balık mezesi yedik. Porsiyonlar büyüktü ve hizmet iyiydi. Mekan hoştu. Tüm masalar doluyken bile hiçbir aksilik, bekleme yaşamadık. Oradan da Ankara'ya göre makul bir fiyatla kalkabildik. Bu arada Mezze'ye de yürüyerek gittik.
Ertesi gün otelde kahvaltı ki kahvaltının kalitesi de benim beklentimin üzerindeydi diyebilirim. Çok çeşitli peynirler, biber kızartma gibi 2-3 çeşit zeytinyağlı, yeşillikler, poğaçalar, kurabiye, kek vs vs. Odayı boşaltıp valizlerimizi resepsiyona bırakmanın ardından Odunpazarı'na geçtik. Tabii yine yürüyerek, gerçi tramvayla da gitmek mümkünmüş. Odunpazarı Evlerinin aralarında dolandık, Atlıhan El Sanatları Çarşısı ve Lüle Taşı Müzesi'ni gezdik. Atlıhan El Sanatları Çarşısı'nın hemen karşısında Köfteci Ahmet'te Balaban köftesi yedik. İskenderin köfte ile yapılmış versiyonunu düşünün, benim tam ağzıma layık bir lezzet, ancak köfteyi çok baharatlı (acı anlamında demiyorum) bulanlar da oldu. Köftenin porsiyonu 7 tl idi. Ve tabii çibörek yemeden dönmedik. Kırım Kültür Çibörek Evi'ne gittik. Çibörekçide mantının da tadına baktık, bir de samsa tatlısının. Samsa tatlısı baklava benzeri şerbetli bir tatlı, içinde incir ve ceviz var. Ben şerbetli tatlı düşkünü biri olmadığım için çok anlaşamadık kendisiyle ama oraya kadar gitmişken denemek lazım derim. Burada da fiyatlar makuldü, mantı ve tatlıyı ortaya söylediğimiz için net fiyatları veremesem de adam başı 10 tl ile kalktık.

*http://www.adalifeotel.com/
**http://travelerscafe.com.tr/

Yeni Yıl - 4

2013'ü de iki arada bir derede bitirdik yahu. Ne ara gelip, ne ara, nereye gidiyorlar anlayamıyorum şu yıllar. Bu yıl da Dalsu-Can-Hakan-Başak-Onur ekibiyle 4. geleneksel yeni yıl aktivitemizi gerçekleştirdik. Bunun detaylarını bir başka yazıda vereyim, bu yazıda şöyle geçmişe bir yolculuk yapalım, daha not düşmediysek, not alalım:
2011'e Bolu Petro Club'da Nilay-Dalsu-Can-Hakan-Onur-Gökçe-Necati-Kuthan-Öykü-Görkem gibi oldukça kalabalık bir ekiple girdik. Ertesi gün güzel bir kahvaltı, kar yürüyüşü...
2012'ye girerken Kızılcahamam'da Emre'nin bir arkadaşının yerinde kalmıştık. Nilay-Dalsu-Hakan-Başak-Emre-Gizem-Kuthan-Can-Onur ve arkadaşları ile akordeon çalan süper şirin bir amcanın müziği eşliğinde girmiştik yeni yıla. Gerçi Onur-Can ve arkadaşları 12'yi odalarında karşılamışlardı :)
2013'e Ankara'da Onur'un evinde Nilay-Gürkan-Dalsu-Can-vd. Vodka University'nin devamı niteliğinde bir partiyle merhaba dediler. Bense Amerika'daki 4 ayımın sanırım en sıkıcı gecesini yaşayarak girdim 2013'e. Hmm memleket benim girişteki sıkıntılarımdan mı battı acaba.
Bu yıla ise Dalsu-Can-Hakan-Başak-Onur ile Eskişehir'de girdik, maalesef Kuthan son anda gelemedi.