Ne acı;Ateşin sönüp,
Toprağa karışması.
"Biz"in, "ben"e dönüp,
"Sen"i bırakması.
Ne acı, artık acının acım,
Canının "canım" olmaması.
havadan sudan, içten, hayattan, ondan, bundan,
şundan,
bunaldıkça, güldükçe, paylaşmak icin...
3 gün yazmayıp, bir günde 3 yazı da yazabilirim işte böyle, aslında dersime oturmam lazım da, işte kaçış oluyor bu da bana:) saat olmuş akşamın 10'u, ders olmuş yalan, vicdanımı rahatlatıyorum hiç değilse bilgisayar başında oturarak. yeni kitap aldım kendime, ona başladım. Grange'ın yeni kitabı - şeytan yemini. gerilim merilim filmlerinden hiç hoşlanmam, ama nasıl olduysa, gerilim kitaplarını sevdim. dan brown'un da grange'in tum kitaplari okudum. sıra bunda... 60. sayfada falanım, iyi gidiyor, bitirince tam yorumunu yaparım sanırım. bir tek Taş Meclisi'nde hayal kırıklığına ugratmıstı beni. biraz da Siyah Kan'ın sonunda. bakalım bundan ne çıkacak...
saclarımı kestirdim dün, su fotograftaki gibi biseye benzedim. bi fotografa bi aynaya bakinca benziyo ve fotodaki pek de havali duruyo, lakin ben cok da biseye benzemedim gibi hissediyorum... neyse canım kökü bizde, benzese de benzemese de... ama en onemlisi "sen kestiginde daha güzeldi" gibi yorumlar aldim ya, daha gam yemem:) artik makaslari saklamasinlar benden:D kuaföre gitmeye son! (tüm mezuniyetlerim, bütün düğünler dernekler fln dahil 10 kere gitmişimdir ancak herhalde, ama olsun)
Bu gece diyorum, Manhattan diyorum... Manhattan diyince, dostum Gözde'yi anmadan edemiyorum. Bana Manhattan'i sevdiren insan:) Sensiz tadı pek olmasa da bu aksam ordayım. Epey de uzun zaman oldu aslında, üstelik son gittiğimde hayal kırıklığına da uğramıştım ama olsun diyorum, yine de diyorum, yeniden diyorum, nerden baksan bi hayat belirtisidir diyoor vee yola düşüyorum:) biliyorum iş var yarın, ve konser 12'de, biliyorum içerim de... napalim:) hemi de hazır bugün mezuniyet belgemi (=diplomami) almışken fena mı olur, ıslatmış oluruz :D
Elini son defa yanağıma koy istemiyorsan giderim giderim
Dayanamayıp acınası halime, kalktı içimdeki diri diri gömdüğüm aslan. Oysa, seni böylesine sevebilmek için kaldırmıştım onu ortadan. Hatırlatmak istercesine gücümü, üzülmeyi kesene kadar yüzüme vurdu üzüntümü. Kükreyip yuttu bir çırpıda saklandığım limanları, sığındığım adamı... Umursamadı bir an bile gözyaşlarımı.
