Ne boynu bükük bir çiçek, ne yağmurlu bir hava yetmez benzetmeye hüznünü. Tuz buz olmuş camlar, etrafa saçılmış tozlar da yavan kalır, kırık kalbinin yanında. Anlaşılamaz gelir derdin, anlatılamaz hatta. Beyaz kağıtlar, kalemler boşuna dolanır yanıbaşında. Boşuna bir çaba dile dökmek; boşu boşuna. Bir yazar bir karalarsın ancak durmadan. Mısralar çalmak gelir içinden yalnızca, birilerinin niye "kara" sıfatını yakıştırdıklarını yeni yeni anladığın, kara sevdalardan...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder