28 Eylül itibariyle Amerika'ya gelmiş bulunuyorum. Burada UAB'de bulunacağım 4 aylık sürede bloguma daha fazla vakit ayırmayı düşünüyorum. Bunca zamandır yazmadığım için kendime kızıyordum zaten, böylece iyi bir bahanem oldu. Bu şartlarda hem sevdiklerim beni takip edebilirler, hem de ben anılarımı arşivleyebilirim. Yazma alışkanlığımı da geri kazanabilirim belki. Gerçi Türkiye'ye dönüp her gün o iğrenç gelişmelere, tokat gibi haberlere maruz kalınca, paylaşım yapasım yine kaçabilir. Olaylar o kadar kötü ki mutlu olmaya, hele hele onu yazıp dünyaya duyurmaya utanır oldum sanıyorum :(
Bu bir giriş yazısı olsun diyorum ve baştan başlıyorum:
24 saatten fazla süren seyahatle haşat oldum, ayrıca NY'da uçağı yakalayabilmek için görevlilere derdimi anlatmak ve kuyrukları atlamak zorunda kaldım. Son aktarmada bir de rötar yiyince nevrim döndü. Yakın zamandaki son iki seferde de bu kadar kötü olmamıştım. Saat farkı problemini 3. günümde daha yeni çözebildim sanıyorum.
Hafta sonunu jetlag etkisinde ve bir iki ufak tefek alışverişle geçirdikten sonra Pazartesi ile beraber bugün üniversiteye damladım. International Office'den randevu aldım, yarın gideceğim ve evrak işlerini halledeceğim...
3 yorum:
"Tokat" gibi haberler artık Tokat'tan haberler olsun. Ben de ufak ufak başladım yazmaya. Siklastirmali!!
Çok sevindim, hoş geldin. Özledik seni okumayı.
Süper bir 4 ayın olsun, dolu dolu, verimli olsun. Ozlem soz konusu olunca da su gibi akıp gitsin.
4 ay güncellemesi için 2 güne yeter bana; hatta 1 buçuk gün ;)
yerim ikinizi de :))
Yorum Gönder