Cumartesi, Kasım 28, 2015

Broadway Show: Beauty & The Beast

Broadway Show'u New York'da izlemedin mi sen kuzum diyebilirsiniz. Ama Ankara'ya ayağımıza gelmiş olanı da kaçmazdı değil mi? Dev Congressium'un arka sıralarından bir şey izlemenin pek keyifli olmadığını biliyorum. Bunu her konserde hissediyorum. Ama sağ olsun ön sıra 400TL ile başlıyordu, biz de ortadan aldık. 8 kişilik aile kadromuzda fiyat performans oranı çoğunlukla beğenilmedi. Ama Broadway Show dediğin ismini satıyor, NY'da da epey pahalı, bu adamlara biz para vermeyeceksek, bir daha kim gelecek kalkıp Ankara'ya :/ İşte bu vb. sebeplerden değer diyorum verdiğimiz paralara...

Perşembe, Kasım 26, 2015

Falafel & Neşeli Püre

Fırında falafel yaptım geçenlerde, bir de değişik püre. Yemek yapmakla çok aram yok aslında, bir tarife bağlı kalmadan, kolay ve değişik şeyleri hızlıca yapmayı seviyorum sadece. İlk kez deneyip, muhtemelen kafama ve/veya evdeki malzemelere göre uydurup yaptığım yemeklerin tariflerini unutmadan not düşmek istiyorum bloga. Kimileri tarif defteri de kullan diyebilir tabii ama...

Zaten duygu ve düşüncelerimi paylaşmak konusunda içime kapanalı çok oldu. (Bıktım bu ülkeden! Beğenmediği adamı öldürme, hapsetme rahatlığından bıktım, çocuk sayısı, etek boyu gibi en küçüğünden, en büyüğüne örneğin bir başka kıtanın iç işlerine karışmasından, komşulara sataşmasından, en hafif hali ile terbiyesiz, saygısız, düşüncesiz, ilkel, yobaz, adaletsiz, öfkeye, korkutmaya dayalı bir şekilde yönetilmekten, en çok da bu yönetim anlayışını beğenenlerden bıktım) Delirmemek için yazma terapisine (!) devam etmeye çalışıyorum. O yüzden uydurduğum yemeklerin tarifini defter yerine bloga yazmak iyi bir fikir sayın okuyucu :)


Fırında falafel: 1 kutu haşlanmış nohut (kabuğunu falan soymaya gerek yok), 1 çorba kaşığı tahin, yarım demetten maydonoz, yarım demet dereotu, 1 kuru soğan, 3 diş sarımsak. Bunların hepsini robota atıp çektim. Kimyon, tuz, biber, köfte baharı, zeytinyağı, galeta unu, 1 yumurta ekledim, yoğurdum. Köfte tipinde fırın tepsisine dizip pişirdim.

Neşeli Püre: 4-5 patatesi kabuklarını soyup tuz koyup az suda haşla, haşlanana kadar neredeyse tüm suyu çeksin, 1 kutu kremayı bas karıştır, fırına süreceğin bir kaba al, 3 diş sarımsağı dövüp ekle, cheddar peynirini parçalayıp karıştır, bir kutu mısır karıştır 10-15 dk fırına at.

Not: Görsel yazı ile birebir ilişkili değildir, renkli ve geometrik şekilleri nedeniyle yazıyı süslemeye hak kazanmıştır.

Pazartesi, Kasım 23, 2015

Sakintepe III

Hafta sonu Sakintepe'deydik. D&C ile yaptığımız mükemmel yaz sonu Bolu etkinliğinden sonra, Turgay, P&A,G&A ve Fat'la yeniden gittik. Sonbaharın son güneşini yakaladık :) Tarih burada kayıtlı olsun, arası çok açılmadan yenileri konsun.

Çarşamba, Kasım 18, 2015

Genderbread

Zencefilli kurabiye adama bir gönderme olan "Genderbread Person"dan haberim oldu geçenlerde, kardeşim sağ olsun. "Straight"lerin kafasının pek de basmadığı cinsel kimlik konusunu oturtmak için bir model aslında Genderbread. "Straight" her bakımdan (kalbi, beyni ve cinsel organıyla) karşı cinsle ilgilenen / ilişkiye giren, heteroseksüel kişi olarak açıklanabilir. Straight kelimesinin düz, muntazam anlamına da gelmesi bu kullanımı biraz ayrımcı yapıyor aslında. Neyse, bu kelimenin kullanılmamasına ilişkin görüşlerim bir başka konu. Onu geçelim. Bu modelde dört ayrı sayı doğrusundaki pozisyonunuza göre cinsel durumunuz belli oluyor. Straight (Yavan) grubuna girdiğini düşünenler de birbirinden farklı pozisyonlarda yer alabiliyor. Türkçe'ye çeviren bir cesur yürek var mı dedim, ama sanırım yok. Görseli inceleyin bakalım :) Yeni (biraz daha karmaşık) versiyonu şu linkte: http://itspronouncedmetrosexual.com/wp-content/uploads/2015/03/Genderbread-Person-3.3.jpg Aslında açıklamak üzere bu gönderiye başladım, ama çok vakit alacağına kanaat getirdim, üşendim. İlgilenenler çözer zaten diye düşündüm, haberdar etme sorumluluğuyla yetindim.

Pazartesi, Kasım 16, 2015

Mutfakta kim var?

Aslında mutfakta bir şeyler yapmayı seviyorum. Görev icabı olmasın yeter...

Geçenlerde Jalapeno biberine rastladım alışverişte. Hemen doldurdum torbaya ve fırında peynirli aperatif hazırladım. Aşağı yukarı şu linkteki gibi bir şey. Ben tariften faydalanmadım gerçi. Kafama göre takıldım. Biberleri ikiye kesip çekirdeklerini ayıklayıp, zeytinyağladım, ardından ezine, kaşar, cheddar gibi evde olan peynirlerden bir karışım hazırladım. Yine evdeki dereotu, maydonoz ve kırmızı soğandan da küçüçük doğradım. Tüm malzemeleri biberlerin içine doldurup fırına attm. Acı ama şahane bir aperatif oldu :)

Dün de balayı kurabiyesi yaptım. Onun tarifi de şuna linktekine yakın. Ben bu kadar ıncık cıncık hesap edemiyorum tabii. Fenalık basıyor. Özetle 330 gr fındığı (2,5 su bardağından biraz az) iyice çektim. 2 paket (kare) bitter çikolata, 1 paket beyaz çikolatayı benmari usulü erittim, 1/3 su bardağı pudra şekeri, 2/3 su bardağı mısır nişastası yoğurup, 150 dereceye ısıtılmış fırına attım, 15-16 dk pişirdim. Gayet güzel oldu :)

Cumartesi, Kasım 07, 2015

Renksizleşmek, Umudunu Kaybetmek

Tükendim sanırım - Yaşam enerjim emildi - Gözümün feri söndü - Pilim bitti; her nasıl tanımlanırsa artık... Nedensiz mutlu olabilen bana, mutsuz olmak için o kadar çok neden veriyor ki bu ülke; imkan olmuyor mutlu olmama. Öylesine hızlı birikiyor ki negatif duygular, içimi döküp yükümü boşaltmaktan aciz hale geldim, ondandır duygularımı hamallar misali küfeme doldurmam; omurgama uyguladığım baskıyı arttırdıkça arttırmam. Ne de olsa derin üzüntümü açıklayacak derinlikte yazamıyorum, zaten birikim hızına da yetişemiyorum. Dökemeden derdimi satırlara, keçeleşiyor mutsuzluğum, umutsuzluğa dönüşüyor. Ben gittikçe grileşiyorum...