Pazar, Şubat 24, 2008

"Bir sabah uyandığında,
Camlara yağmur vurunca,
Perdeleri kim açacak?
Yüreğin bensiz sıkılmaz mı?

Gittim yüreğin rahat mı?
Aşk sana kaldı.
Sevişip, öpüşürken
İçin acımaz mı?

Ürkerek sesleneceksin,
Cevap yok, söyleneceksin.
Yatağa gizleneceksin.
Mutsuzsun dahası var mı?"

insan ayrı hikayelerinde, bazen öznesi olur şarkının bazen söyleyeni, ne garip; sanki değişmiş gibi karakteri... yoksa büyük yazar yanlış yaptı; aşk tek kişilik bir şey mi?

Pazartesi, Şubat 18, 2008

ödevim var,
çok.
çalışasım yok,
hiç.

Pazar, Şubat 17, 2008


"Sen yüreğini korumaya bak, Bir yanın çocuk kalsın bırak, Ne olur gel, Bildiklerini unutarak. Sen saflığını gözden sakın, Dursan da günaha yakın. Ne olur gel, Bildiklerini unutarak. Hadi gel gülümse, Hele kalbine yol ver, Değişir değişmez, Sen onu düşünme. İyiye hayra yor, Bu hayat zaten zor, Bir de sen ekleme, Oturup bekleme, Bir ucundan sen tut bir ucundan ben" diyen şarkıyı bulup, yazdığında sözlerini sana, seni çözmeye başladığını anlarsın. Çocuk yanını, saflığını, günaha yakınlığını ve korkularını görmüştür o...

Pek de korumayı başaramadığın yaralı yüreğini, açarsın sonunda ona. Ancak -kalbine yol vermek- o kadar da kolay değildir, çünkü senin "sevmeye engel evcil acılar"ın vardır. -Bildiklerini unutmak- zor ama şarttır... Sonunda -düşünmeme- fikri yatar aklına ve -iyiye hayra yorup- devam etmek yola. Haklıdır, anlamsızdır oturup beklemek, ne de olsa "bekledin de ne oldu?" dese biri, verecek cevap bulamazsın. Bir kenara itip eski defterleri, tutarsın bir ucundan yenisini...

Perşembe, Şubat 14, 2008

14 Şubat'ı yazısız geçmek ayıp olur sanki, Aybars'tan gelen şu çok anlamlı ve geniş kitlelere hitap eden yazıyı koyayım bari:)

"Sevgilisi olanın olmayanın,
Olup da yok gibi olanın,
Yok da var gibi olanın,
Olmayıp çok isteyenin,
Oluyo da noluyo diyenin,
Olduğu için çok mutlu olanın,
Olmadığı için çok mutlu olanın,
Onsuz olamayanın,
Onunla hiç olamayanın,
Herşeye rağmen yüreğinde her daim aşka yer olanın…"

sevgililer günü kutlu olsun:)


Çarşamba, Şubat 13, 2008

okul açıldı, aklım saçıldı, herşey karıştı...

hepsi birbirinden ağır 3 doktora dersi
öğretmenlik uygulaması asistanlığı (öğrencilerin staj yapacağı 2 okuldan ben sorumluyum)
geçen seneki dersimin yardımcı asistanlığı
fakültenin her tür kız erkek takımıyla badmington'da hentbola ilgilenme görevi (antreman ayarlama, maçlara gitme vs)
...
"Acı çekmek özgürlükse
Özgürüz ikimizde"

Yeni okuyucum Çetin, dolandıktan sonra blogumda, Hasan Hüseyin Korkmazgil'in bu dizelerini yakıştırdı bana ve yaz dedi bloguna...

Çarşamba, Şubat 06, 2008

pa rça la ra b ölü nmü ş kal b i m (II)

Bir varmış bir yokmuş, kahve falımda, Hürmüz misali 7 erkek çıkmış. 3'ü ezilmiş ayaklarım altında, pes edip bırakmış. Geriye mi? Geriye de 4 kalmış...
Biri tenimi coşturup ruhumu yaralayan, yan yana hep çok yakıştırılan. Diğeri ruhuma ilaç, yarama bant, ama bir kol boyu mesafede durulan. İkisinin arası, tahtın kralı, "unutamadım" beyanıyla tacını geri alma peşinde olan. Öteki; kimsenin beni onun kadar sevemeyeceği, Boğaz'ın Köprüsü'nü, Bolu'nun Dağ'ını aşıp gelip, yeniden şehrime taşınan...

Cuma, Şubat 01, 2008

dün tekerini patlak buldum arabamin, bugün aküsünü bitik. ilgimi çekmeye mi çalışıyo acaba bilemedim... hani evcil hayvanlar kıskanınca yapar ya:)