Cumartesi, Mart 26, 2011

Her yıla benzer hedeflerle/dileklerle giriyorum, onlardan biri standart, sanat namına daha çok şey yapmak, kendisiyle daha fazla uğraşmak. Bu sene bu konuda oldukça somut adımlar attım. Geçtiğimiz dönem Grafik Tasarım bölümünden "Sayısal Ortamda Tasarım" dersi aldım, çalışmakta olduğum bölümle de direk olarak ilgili bir dersti. Bu dönemse "Çağdaş Sanat" dersine gidiyorum, annemin galerisinde. Sanat akımlarını öğreniyoruz, pek keyifli ve beni sanata hayran bırakan bir ders. Bu tip derslere devam etmeyi ve artık bir ucundan resmi olarak sanatsal faaliyetlerime başlamayı istiyorum, aferin banaaa :)

Bu arada geçen hafta sonu, bu ders kapsamında İstanbul'a gittik. Pera müzesinde Frida Kahlo'nun sergisini, body worlds'ü gezdik, Sadberk Hanım Müzesi'ni, 1453 Panorama Müzesi'ni ve İstanbul Modern'i gezdik ki bunları daha evvel de gezmiştim; ama illa ki yeni bir şeyler oluyor, yeni bir şey olmasa bile insan farklı bir gözle bakabiliyor. Pek tabii İstanbul'a gitmişken Gonca'yla görüştük. Haa bu arada İstanbul gezisi tayfasında V.,F. ve yeni oda arkadaşım Pınar vardı, sayelerinde sade sanatsal değil, bolca da eğlenceli bir gezi oldu :) 

Salı, Mart 15, 2011

Freud'dan biliyoruz ki kendimizi baskılayıp, herşeyi bilinç dışına ittikçe deliliğe doğru gideriz, bu sebeple bunları dışa vurmanın bir yolunu bulmalıyız. İşte Freud'un bu söylemleri sürrealizmi tetiklemiş ve sanatçılar bilinçaltlarını dışa vurmanın bir yolunu bulmuşlardır. Nitekim "Gerçeküstücülük (sürrealizm), bilinç ile bilinç dışını birleştiren bir yoldur. Gerçeküstücülük akımı, gerçek dışı anlamında değil aksine gerçeğin insandaki iz düşümü şeklinde bir yaklaşımdır." (Vikipedia, 2011). Bu bağlamda bu blogun da benim bilinç altımdan kurtulmamın bir yolu olduğu düşünülebilir. Ancak bendeniz blogumu oldukça boşlamış durumdayım, bu da benim deliliğe doğru hızlı adımlarla yol aldığımın bir göstergesi sanırım. Çok bunaldım, çok...