Çarşamba, Mayıs 09, 2007

Bahar yere göğe değil, yüreğe düşerse anlam kazanır. Zaten ancak kalp ısınınca, gülümseme dudaklara yakışır. Oysa yaralı yürekler, hep sonbaharda kalır, yaprakların döküldüğü, koyu renkli, güneş geçirmez bulutların gökyüzünü kapladığı, tanrının bile ağladığı mevsimde... Bulutlara eşlik eder gözler, nemli olur sürekli, yaşlar damlayıverir, beklenmeyen yağmur gibi... Koca bir yumru yerleşir boğaza, yutkunmayı zor kılan, düğüm düğüm olur yürek, bir türlü çözülemeyen. geri kalan her şey yitirir anlamını, akıl kalpten başka bir şeye çalışmaz. kalp ise bazen duracakmış gibi yavaşlar, bazen deli gibi hızlı çarpar, bulamaz arasını, kendini şaşar. bir beklenti sarar bedeni, bahar beklentisi, çiçeklerin açtığını, kelebeklerin uçtuğunu fark edebilme isteği... derdin dermanı içinde saklıdır ya, doktoru tam yanıbaşındadır, gelmezse umutsuz vaka, gelirse bir nezledir, ayakta atlatılır...

Hiç yorum yok: