Salı, Nisan 12, 2011

Telefonum yok bu aralar, var da yok, var da cep telefonu denmez, tamam buldum kablolu cep telefonum var. Teknolojide gelinen son nokta bende. Yaklaşık 3 yıldır kocacımın eski telefonu olan bir Samsung'u kullanıyordum, kendisi kocacımın ardından oldukça çetin şartlarda* bana da hizmet ediyordu, ta ki son zorlu mücadelesine kadar. Ne mi oldu, arabadan karların arasına düştü, kayboldu, tahminimce 2 gün oralarda yattı, sonra da üzerinden araba geçti, ama bana yine de geri geldi, ancak ne hikmetse artık çalışmıyordu :(

Bu esna da bana kollektif bir çalışmanın ürünü olarak Amerika'dan gıcır mı gıcır bir iphone4 gelmişti, ancak onun da sim kilidi kırılamadı, sonunda da kitlendi kaldı, bahtsız bedeviyim ya, kırılamayan ilk iphone bana denk geldi, kısaca elimizde patladı.

Üstteki 2 paragrafın sonucu olarak ise, kocacımın eski iphonenunu kullanıyorum, pil ömrü 2 saate falan inmiş sanırım, neredeyse sadece şarjda takılıyken kullanabiliyorum, nadiren çalıştığı ve çaldığı zamanlarda da kilitleniyor, telefonu açmak mümkün olmuyor, çalıyor da çalıyor, insanı sinir krizine sokma çabasında bulunuyor. Öyle işte...

* http://kendicapimda.blogspot.com/2010/06/telefonumu-dusurdugum-olmustu-da-hic-bu.html

Hiç yorum yok: