Cumartesi, Ocak 04, 2014

Gez-Gör-Ye: Eskişehir

Yılbaşı kutlaması için gittiğimiz Eskişehir seyahatinin detaylarını verelim, bence 2 günlük hava değişimi için uygun, her zaman yapılabilir. Kim bilir bu yazı birilerinin işine de yarayabilir ;) O sebeple mekan isimleri ve mümkün olduğunca fiyatlarla gideceğim...
Ankara'dan hızlı trene bindik 1,5 saat sonra Eskişehir'in göbeğine iniverdik. Tren biletleri gidiş-dönüş 40 tl tuttu. Biz Porsuk'un kenarında Ada Life Otel'de* kaldık. Trenden otele yürüdük. Oda başına 250 tl verdik. Kahvaltı dahil. Otel temizdi, hizmet düzgün, personel ilgiliydi. 3 yıldızlı bir otel, ama çok daha kötü 3 yıldızlılar görmüştüm. Kaliteli bir 3 yıldızlı demek mümkün. Otelin hemen altında barı var, oldukça sempatik bir yer, adı Travelers'**. Fiyatlar Ankaralılara oldukça güzel geliyor. Sadece bu barda değil, genel olarak her mekanda. Biz bu Travelers' da mini bir hoş geldik seramonisinin ardından, Mezze Balık Restaurant'ına geçtik. Ankara'da alıştığımız bol yoğurt, ot çöp gibi mezelerden farklı lezzetler vardı. Bol bol balık mezesi yedik. Porsiyonlar büyüktü ve hizmet iyiydi. Mekan hoştu. Tüm masalar doluyken bile hiçbir aksilik, bekleme yaşamadık. Oradan da Ankara'ya göre makul bir fiyatla kalkabildik. Bu arada Mezze'ye de yürüyerek gittik.
Ertesi gün otelde kahvaltı ki kahvaltının kalitesi de benim beklentimin üzerindeydi diyebilirim. Çok çeşitli peynirler, biber kızartma gibi 2-3 çeşit zeytinyağlı, yeşillikler, poğaçalar, kurabiye, kek vs vs. Odayı boşaltıp valizlerimizi resepsiyona bırakmanın ardından Odunpazarı'na geçtik. Tabii yine yürüyerek, gerçi tramvayla da gitmek mümkünmüş. Odunpazarı Evlerinin aralarında dolandık, Atlıhan El Sanatları Çarşısı ve Lüle Taşı Müzesi'ni gezdik. Atlıhan El Sanatları Çarşısı'nın hemen karşısında Köfteci Ahmet'te Balaban köftesi yedik. İskenderin köfte ile yapılmış versiyonunu düşünün, benim tam ağzıma layık bir lezzet, ancak köfteyi çok baharatlı (acı anlamında demiyorum) bulanlar da oldu. Köftenin porsiyonu 7 tl idi. Ve tabii çibörek yemeden dönmedik. Kırım Kültür Çibörek Evi'ne gittik. Çibörekçide mantının da tadına baktık, bir de samsa tatlısının. Samsa tatlısı baklava benzeri şerbetli bir tatlı, içinde incir ve ceviz var. Ben şerbetli tatlı düşkünü biri olmadığım için çok anlaşamadık kendisiyle ama oraya kadar gitmişken denemek lazım derim. Burada da fiyatlar makuldü, mantı ve tatlıyı ortaya söylediğimiz için net fiyatları veremesem de adam başı 10 tl ile kalktık.

*http://www.adalifeotel.com/
**http://travelerscafe.com.tr/

2 yorum:

dilbercem dedi ki...

Önce öğrenci sonra çalışan olarak eskişehirde dolu dolu 7 sene geçiren biri olarak nerde bir eskişehir yazısı görsem hemen okurum :) benim gittiğim gezdiğim yerlerde var mıdır acaba yazıda diye merak ederim,birde yokluğumda acaba neler değişmiş yeni neler yapılmış diye.. çoookk sevdiğim benim 2.memleketim dediğim eskişehirden bir türlü kopamam kopmakta istemem :)ellerinize sağlık hoş bir yazı olmuş. mutlu ve eskişehir kadar güzel bir yıl geçirmeniz dileğimle

Adsız dedi ki...

Yazıyı beğenmenize sevindim. Ben de Eskişehir'i beğendim :) Eskişehir'e ilk kez gitmiyorum aslında ama benim son gördüğüm haline göre daha keyifli bir hale gelmiş diyebilirim. Size de mutlu yıllar...