Pazartesi, Aralık 28, 2015

Sağlıklı Günlere...

Tam yılbaşı öncesi kötü bir haber aldık, boktan hastalıklar yanımıza yakınımıza yine yaklaştılar :/ Pes etmek yok, tedaviye başladık. Kemoterapi bir yandan, tedaviyi beslenme ile desteklemeye çalışma çabası bir yandan...

Bu vesile ile okuduğum Ayşegül Çoruhlu'nun Tokuz ama Açız kitabından özetlediğim alkali beslenme bilgilerini paylaşayım. Okuyan 3-5 kişi beslenmesine bir parça dikkat etse, ne mutlu bize. Ne kadar erken uyarsak bu kurallara o kadar iyi. Benim uyup uymadığım bir başka blog yayınının konusu, ama fena durumda değilim :)
  • Şeker yasak!
  • Un da yasak, sadece karabuğday unu kullanılabilir.
  • Et tüketimi az, yendiği takdirde et miktarının 3 katı sebze ile beraber yenmeli. Et de büyük baş hayvanlara ait kırmızı etten sakınılmalı, yenecekse koyun tercih edilmeli. Beyaz et, kırmızı etten iyi, tabii hepsinin organik olduğu durumlarda. Balık ise tavuktan daha fazla tüketilebilir. Yumurta yenebilir.
  • Bol sebze yenmeli, sebze suları içilebilir. Sebzeler mümkünse çiğ, yoksa buharda pişmiş, o da olmuyorsa haşlanmış, haşlama da çekilmiyorsa zeytinyağlı pişmiş olmalı.
  • Yağın yanmasından kaçınılmalı, kızartma zaten yok!
  • Ama yağlı beslenmeden kaçınılmamalı, önemli olan iyi yağları tüketiyor olmak. Zeytin yağı, hindistan cevizi yağı, keten tohumu yağı, tereyağ gibi.
  • Omega 3 mutlaka yeterince alınmalı, bunun için kavrulmamış badem, ceviz, dereotu, keten tohumu tüketilmeli.
  • Peynir ve yoğurtta koyun, keçi, manda tercih edilmeli. Peynirlerden lor peyniri en iyisi. Süt yerine kefir tercih edilmeli.
  • Baklagiller rahatlıkla tüketilebilir. 
  • Her ne kadar doğal olsa da meyvede şeker bulunduğu için dikkatli tüketilmeli.
  • Suya limon sıkmanız, 1 lt. 1 çay kaşığı karbonat atarak içmeniz öneriler arasında. Karbonat işi tansiyonu oynatabiliyor, bu şartlarda eczanelerde satılan ph damlaları satın alınabilir.


Cuma, Aralık 25, 2015

Aslı geldi Pelin gitti

Aslı'ları Singapur'a yolladığımızı yazmıştım önceden, sevenleri kavuşturan favori bayramım Christmas sağ olsun; Aslı Ankara'ya geldi. Bu arada Pelin'e 3 aylık bir eğitim ayarladık Amerika'da; o da gitti. Gerçi ekimiz bir gün de olsa buluşabildi :) 10 güne kadar ekibin Ankara bekçiliği yapan yegane üyesi ben olacağım. İnsanı bu ülkede tutanın sevdikleri olduğunu düşünürsen, bu durum kulağa pek de iç açıcı gelmiyor. Ama napalım...