Salı, Eylül 11, 2007


Yine tanıdık his çalıyor kapıyı,
Sıkı bir düğüm gelip dayanıyor boğaza,
Burnun direğini sızlatıyor,
Aşkın değil, ayrılığın oku saplanıyor göğse.

Ve bildik hikaye, bildik fon müziğiyle,
Usuldan çıkıyor sahneye.
Göz bebeklerine can acısı,
Sözlere cam kırıkları yerleşiyor.

Yorulduğun için kavga vermekten,
Namlu ondansa, kendine çevriliyor.
Aşkın tek kişilik kısmını vuruyor saat,
Ve kesiliyor ona yapılan yardım çağrıları.

Çırpınmanın çözüm,
El vermenin çare olmadığı anlaşılıp,
Teslim olunuyor bataklığa.
Ve yokoluş neredeyse huzurla karşılanıyor.

Hüzün, en çok verilen emekler için,
Hayaller için boşa kurulan.
Ama girilen çıkmaz sokaksa,
Geri gidilir başka yol yok bundan.

1 yorum:

Gonca dedi ki...

Ya da sırf "vazgeçmek" kelimesine duyulan öfke nedeni ile o çıkmaz sokağın bi güzellik yapıp da bir gün çıkan sokak olması umuduyla duvara baka kalınır....