Bugun kosemizde dostlarima yer verecegim,
Pelin: kendisi yillarin eskitemedigi dostumdur. Tanismamiz 8 yasimiza,
“best friend” moduna girmemizse 13’muze dayanir. O yildir bu yildir
beraberiz, Allah bozmasin :) kendisiyle ortaokul ve liseyi beraber
okumusuzdur, hatta kendisi lise de sinifini benim icin degistirmistir.
Bu arada terk ettigi sinif caliskanlar sinifidir, kimbilir belki de
devam etse odtu’den cikma bi muhendis olacakti. O oyledir ki, beni
benden iyi bilir. Agzimi acmadan diyecegimi anlar. Gerekirse agzima
eder :) e dost bu, dost aci soyler, di mi…
Asli: Asli bana universiteden yadigardir. O olmasa belki de bolumu
birakir, bi daha hazirlanirdim. Boyle uyumlu, ilimli, sabirli filan gibi
cogu –li, -lu ekli sifati hak eden bi insandir. Pelin’le geleneksel
kapismalarimiz esnasinda bizi ayirmak icin cok ugrasir. Ozelliklen
hastalik, aksilik gibi durumlarda onu yani basinizda bulursunuz. Hani
iyi gun dostu die bi laf vardir ya, iste asli onun zitti biseydir.
Onur: bu Onur var ya bu Onur... Benim canimin icidir. Ayri bi yeri
vardir. Soyadinin “Gezen” olmasindan oturu devamli gezmekte, gezerkende
bana “kitir 18:30” ya da “aksam Manhattan?” tarzinda kisa ve oz mesajlar
atip ayartmaktadir. O da bilir beni, bakisimdan, siritisimdan, mirin
kirin edisimden anlar dile getiremediklerimi. İs cikisi birebirdir,
derda tasaya iyi gelir :)
Suleyman: geldik suleymanaa. Suleyman bizim oralarda otururdu. Boyle
“kız bunaldim, geliyorum”, “suleyman daraldim, hadi disari cikalim” bir
iki bulusmaya basladik, sonra nasi oldu da o benim sevgililerimi dinler,
ne ara benle beraber hemcinslerine sayar oldu, tam hatirlamiyorum. Ama
oldu iste…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder