Cuma, Mayıs 30, 2008

"Dostluk; her gününü bir arada geçirmek değil, bir araya geldiğinde, kaldığın yerden devam edebilmektir" demişti biri... Ve benim bir dostum var, aynı bu tanımdaki gibi. Katar'a da gitse, Paris'e de, her geri dönüşte; bana verdiği, hiç ayrılmamışlık hissi. Her seferinde, aynı sıcak "merhaba", aynı içten sarılma... Ve biz nedense hep ayrı şehirlerin insanı olsak da, biliyorum ki o hep orada, uzatsam elimi tutacak; gitsem şehrine, bana kapılarını açacak... Seni seviyorum, iyi ki doğdun dostum...

Perşembe, Mayıs 29, 2008

bırakıp gitsem buraları ya da ben kalsam diğerleri gitse... yok olsam bir süreliğine veya şu eski dizideki Ivy misali, durdurabilsem zamanı. belki uzaklaştım her şeyden, belki de her şey uzak geliyor, uzaklaşmak istemem bu yüzden...

Salı, Mayıs 27, 2008

Onunla buluşmak bir dert, buluşmamak ayrı… Deliler gibi özlüyor, dayanamıyorum buluşmasak, buluşunca da bir türlü doyamıyor, vakit dolup ayrılınca yanından, aklımdan atamıyorum. Hemen peşinden özlemeye başlıyorum. Ne saçma, hatta korkunç ya da ne güzel; tam bilemiyorum…
final haftası isyanı...

Pazar, Mayıs 25, 2008

bağlasam sevgilimi kendime halatla, sonra ben nereye, o oraya...

Perşembe, Mayıs 22, 2008

saat 20:15, bölümdeyim, sanırım tüm gece de burada olacak ve çalışacağım. yemek yiyip geldik turgay'la, bölüm boş. ayakkabıları attım, terliklerimi çektim ayağıma. üstümü de değiştirdim, pijamalarımı giydim:) gerçi ayranın ve yemeğe yüklenmenin verdiği rehavete, pijamanının rahatlığı eklenince, çalışmaktan çok uyuyasım geldi ama idare edeceğiz artık. ödevleri, projeleri bir an evvel tamamlamak, özgürlüğüme kavuşmak, gönül rahatlığıyla bu hafta sonu olacak efes beer fest'e katılmak, sevgilimle gülüp oynamak, dostlarımla içip eğlenmek istiyorum, ancak çalışmak istemiyorum. çelişkili bir durum! ama sanırım bu çelişkili durumun yarattığı kısır döngüden çıkacağım bu gece. motivasyonum yüksek. hadi bakalım... alla allaa ala alaa laa!!!
sıkıldım, başım ağrıyor, bir de yapmam gereken çok şey var...

Çarşamba, Mayıs 21, 2008

geçtik 19 Mayıs'ı, başladı mı gerçekten sigara yasağı? inanamıyorum! 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nın oldukça güzel ve yoğun anlamına bir de bu katıldı. Uygulansın uygulansın, yaşasın yaşasın, çok sevinçliyim, nefes almak istiyorum kardeşim... umarım beklediğim derecede uygulanır... her ne kadar kanunun hepsini okumamış olsam da çelişkili durumlar var gibi geldi, kamu hizmet binalarıyla koridorlar dahil olmak üzere her türlü eğitim, sağlık, spor ve eğlence yerlerinin kapalı alanlarında sigara içilmesi yasaklanmış görünüyor, ama her yerde bir de kahvehanelerde, lokanta ve kafeteryalarda ise yasa 19 Temmuz 2009'da yürürlüğe girecek deniyor. lokanta kapalı değil mi yani? nolacak bu iş, ya da barlar nolacak?? merak içindeyim...

Cuma, Mayıs 16, 2008

şenkız şenlikte... pek seviyorum ben üniversitelerin bahar şenliklerini yahu. mayıs geliyor, şenlikler yaklaşıyor ya beni de bir heyecan kaplıyor. 10 yıl olmuş üniversiteye gireli, hala şenlik şenlik dolanıyorum, ama öğrenciyim ben canım, normal değil mi... geçen perşembe'ydi galiba, odtü'te ahırkapıyı dinledim, üstelik böyle bir konsere gidilebilecek en uygun insan olan turgay'la, cuma akşam üstü, hacettepe şenliklerinde dolandım biraz, şu tepe taklak olan oyuncaklara bindim. tüm cumartesi günümü ise bilkent şenliklerinde geçirdim, akşamındaysa grup 84'ü dinlemek üzere tekrar hacettepe'deydim. bu akşam hacettepe'de şebnem ferah - hayko cepkin var, ankara üniversitesinde de yeni türküyle pinhani, kaçmaz aslinda bunlar ama, maalesef toplantim var. ankara üniversitesine yarın giderim belki, feridun düzağaç varmış... öyle işte... iyisiyle kötüsüyle, yaşasın üniversite şenlikleri :)

Perşembe, Mayıs 15, 2008

pembem mavine karışıyor; mor oluyoruz...
"ben"le "sen" kaynaşıyor; gittikçe "biz" oluyoruz...

Salı, Mayıs 13, 2008

...
Ben-Ben gıcığın tekiyim yeni mi fark ediyorsun?
Turgay-Hayır, yeni söylüyorum...
Bugünlerde ekstra gıcığım galiba, Turgay bile bunca yıl sonra dayanamayıp dediğine göre...
o kadar çok seversin ki, şüphe edersin gerçekliğinden... yalnız masallarda olur gibi gelir sevginizden. "3 elma düştü gökten" diye bitivermesin, birileri gelip, "geçti sıranız, inin sahneden" demesin diye dua edersin... bir ömrün yetmeyeceğini, bir kaç ömür geçse doymak bilmeyeceğini ilk defa onunla hissedersin...

Cumartesi, Mayıs 10, 2008

hani herşey yolunda gittiğinde, bozulacağına dair bir korku gelir bazen. çok gülünce ağlayacak mıyım diye endişelenir kimileri. çocuk şekeri bol bulduğunda rüyadan; fare peyniri tastamam gördüğünde karşısında, tuzaktan şüphelenir. işte onun gibi bir şey...

Salı, Mayıs 06, 2008

Alışırsın parmaklarının parmakların arasında dolanmasına,
Alışırsın parmaklarınızın dolaşmasına,
Alışırsın parmakların dolanmış dolaşmaya...

Pazar, Mayıs 04, 2008

Ya mükemmelimi bulmuş olmalıyım,
Ya da bir gündüz rüyasındayım...