Cuma, Ekim 04, 2013

Tam anlamıyla "Sahilde Kafka"

Yeni bir seri kitap siparişim geldi. 4 yeni kitap okuma listeme girdi, onlardan duyduğum heyecan, bana ne zamandır günlüğe kitaplarımı not düşmediğimi hatırlattı. Ucundan başlayalım:

Bu yaza Sahilde Kafka ile başlangıç yaptım, Haruki Murakami'nin okuduğum ilk kitabıydı. Bilgehan yazarın övgüsünü duyup hediye almış sağ olsun. Yazarla tanıştığım için mutluyum. Oldukça enteresan biri. Kitapta çok fazla metafor var, biraz karışık geliyor ve tam anlamıyla da bir yere bağlanmıyor gibi bir his veriyor, okurken acaba anlayabiliyor muyum diye kendimden şüphe etmedim değil. Daha sonra okuduğum bir röportajında, Sahilde Kafka'nın anlaşılması için en az 2-3 kez okunması gerek dediğini öğrendim yazarın. Yine de keyif aldım ve etkilendim diyebilirim. Altını çizdiklerim:

"Kedi bir an ne yapması gerektiğini kestiremedi. Sonra sanki bir şeylerden vazgeçmiş gibi konuştu.
 -Hmm... Sen konuşabiliyorsun demek.
- Evet. dedi yaşlı adam."

"Normal olmamak ile farklı olmak arasındaki ayrımı henüz tam olarak anlayamıyordum."

"Üstün nitelikli tamamlanmamışlık insanın bilincini tahrik eder, konsantrasyon yeteneğini artırır."

"Başına buyruk tezler, içi boş laflar, dağınık ideolojiler, kalıplaşmış sistemler. Beni gerçekten korkutan, böyle şeyler işte."

Hiç yorum yok: