Çarşamba, Nisan 26, 2006

cinema time

dun once mavi gece alisverisi ve bir iki sponsorluk gorusmesinin ardindan sinemaya gittim. film ne miydi? LUCKY NUMBER SLEVIN. kimler oynuyor derseniz? Josh midir nedir, gencten bi cocuk vardi. sanirim 40 gun 40 gece diye bi filmde oynamisti, ben gitmedim ama onun bu oldugunu duydum. filmin neredeyse ilk yarisi sadece belinde eflatun, ustu cicekli bir havluyla dolasti, bu kisim butun bayanlari etkilemek icin dusunulmus, ne yalan soyliyim amacina da ulasir gorunuyor:) ne de olsa filmin koskoca bruce willis'i vucut sergilemek icin biraz yaslandi. ve tam da bu satirda genc yasli tum hatunlarin "ne sacmaliyorsun seeen! bruce'un ölüsü bile yeter" seklinde yorumlarda bulunduklarina eminim. daha bu sabah bi is arkadasim bruce gelse, kocayi direk bosayacagini soyledi:) adini soylemiyim de kocasi ondan evvel davranip bosamasin:) donelim bruce'a, evet haklisiniz, kimde var o gulumseme, o sevimlilik, kabul kabul ben de hastayim... gelelim filmin sansli kizina: lucy lui. citir, akilli, sevimli kizi oynuyor kendisi, guzel de oynamis saolsun. filmin konusunu soranlari duyar gibiyim, ama aciklamayi dusunmuyorum, soyle bi giris yapim o kadar, kendini sehre tanitmak icin at yarislarindan kendilerine borclanan max'i ve ardindan da ibret olsun diye onun ailesini olduren mafya soz konusu. gerisini izlemek lazim. ama tarzi hakikaten guzel, memento'yu ya da asklar ve kopekleri izleyenler bu tarzi bilir. (izlemeyenlere de siddetle tavsiye olunur) olaylar oluyo oluyo, sonra cozulmeye basliyor, geriye donuk izliyorsunuz ve dugumleri yavas yavas aciyorsunuz. amma guzel anlattim. gidiniz gorunuz...

Hiç yorum yok: