Cuma, Haziran 08, 2007

cuma 19:30, bolumdeyim. bangır bangır oynak müzik çalıyor, önümde dunya kadar karman corman çiziktirilmiş kağıt, bir sürü de kitap, ayrıca masada önceden yazılmıs tezler gırla gidiyor, her birinden 10'ar sayfa alıp yazabilsem tezi bitirmiştim zaten... dosyalar dosyalar... bi nescafe kavanozu, bi fıstık ezmesi kavanozu, bi koca torba çekirdek, ondan daha koca, çekirdek çöpleri için hazırladığım ve içi dolu, kağıttan külah... çeşit çeşit bardak, çanak... kalemlikten kaçıp kurtulmuş, her biri bi tarafa saçılmış 10 civarında kalem. sandalyede kaykıla kaykıla yatar poziyona gecmis bi ben, gün boyu sıkılan tonton ayaklar da özgürlüklerini ilan etmiş, ayakkabıları çıkartmış vaziyette, masanın üzerinde. ve tataa!! kimsenin kalmadığını sandığım bölümde, canlı birileri daha varmış, hocalardan biri çıkıp kapıma geliverdi, sessizce yaklaşmış, aynen bu poziyonda yakalandım:) komik oldu tabii, neyse işte oyle.
NOT: Allah kimseyi cuma aksami çalışmak zorunda bırakmasın, herkes bu mübarek cumalarda sevdikleriyle sevdigi mekanlarda takılıp eğlenebilsin. sinemaya gitsin, bara gitsin, yemege gitsin, yesin içsin, parkta bahcede gezsin, cay kahve kurabiye keyfi yapsın... amin amin...

Hiç yorum yok: