Cuma, Şubat 23, 2007

Her birimizin her kelimeye yükledigi anlam farkli. Kelimelerin anlamlari, toplumlara, cinsiyetlere ve hatta tek tek tek tek her bir bireye gore degisiyor. Mesela Avrupa’liya kalsa 18’ine kadardir “ebeveyn”lik. Bizde gucumuzun yettigi yere kadar… 30unda da olsa 50 sinde de degismez. Kadinlar “sevgili” kelimesinin icine doldurmus da doldurmustur, erkek icin cok daha kısıtlıdır genelde. Daha da ozelde, her bir kisi icin degisir anlamlar. “Dostluk”u ele alalım, sanirim kimsenin dostluk anlayisi bir digeriyle tutmuyor. Ona göre dostunun değer verdiği her şeyi değerli bulmakken dostluk, bir başkasına göre sadece ortak değer verilen şeyler değerli, kimisine göre aramak, sormak önemli, kimisine göre değil. Kimisi kötü gününde yanında, kimisi sadece canı sıkıldığında... Yanlış yolda olsa da yalnız bırakmamak bana göre, onun o dik yokuşta kayıp düşeceğini görüp arkasından giderek destek olmak, kimine göre yanlış yön deyip, kendince doğru olan yola sapmak. İnsanlar arkadaslarını, sevgililerini, eslerini secerken en cok kelimelere yukledikleri anlamlara dikkat etmeli. Yoksa kalpler kırılır, iliskiler bozulur… Ne de olsa vazoyu kıran da, vazosu kırılan da yapsa da elinden geleni, kırılan kalp yapıstırılmıs bir vazo misali, hic bir zaman eskisi gibi olamıyor.

Hiç yorum yok: