Çarşamba, Ağustos 06, 2008

Albayım Beni Nezahat ile Evlendir / İlhami Algör:
Kitabın arkasından:
"Al bu elmayı Nezahat" diyebilirdim, "sende bu ad oldukça istersen sıfır numara kel, istersen at kuyruklu olurum. İnce bıyıklı tek dişi altın olurum. Meftun olurum, meczup olurum. Uzaklara bakarım, çıtımı çıkarmam. Nasıl söyleyeceğimi bilmem susarım. Susmak üzerine konuşmak gerekse, beni çağırırlar, oturur susarım. Dolmabahçe saat kulesiyle, Çırağan Sarayı ile konuşurum. Duvarlara yazılar yazarım gizli gizli: 'Albayım beni Nezahat ile evlendir.' Sülüs yazarım, kufi yazarım, latin yazarım. Gotik yazamam. Yağ satarım, bal satarım, ustamı öldürür ben satarım. Yemeden içmeden kesilir, alık olurum. Adımı sorsan duymaz olurum. Kötü olurum, iyi olmam Nezahat. Ya bu adı değiştir ya da al bu elmayı. Bende sevdiklerince terk edilme endişesi, kafayı yemeye meyyal haller var. Al bu elmayı Nezahat. Yüzünde göz izi var."

(http://www.kitapturk.com/V2/Pg/MetaDetail/Number/23557/Albayim_Beni_Nezahat_Ile_Evlendir.htm) "Afedersiniz sarışın bir hanımı arıyorum."
"Arkadaşı mısınız?"
"Hayır hikaye kahramanıyım ve anlatsam inanmazsınız."
"Anlatın inanırım" dedi ihtiyar.
Bir iskemle gösterildi. Adam ciddi idi. Hikaye denilen şeyin ayaküstü anlatılacak bir şey olmadığını biliyordu. Etkilenmiştim."Siz de hikaye kahramanı mısınız?İlhami Algör, yazarın elinde oyuncak olmuş kahramanının "kendi başına davranabilen bir hikaye kahramanı olmak" sorununu, o kendine özgü üslubu ile kurcalıyor. Algör külliyatının ikinci kitabı Albayım Beni Nezahat ile Evlendir, ilk kitap olan Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku'nun reddi ve eleştirisi. İlk kitapta Müzeyyen'in açtığı parantez ikinci kitapta Nezahat tarafından kapatılıyor.

Sanırım bu yazarı da sevdim ve diğer kitaplarını da okuyacağa benziyorum... gerçi herkese tavsiye edemiyorum. nitekim tavsiye ettiğim arkadaşım Aslı, bana göre çok geyik dedi. hak verdim, ne diyim... ama gerçekten farklı ve bana göre hoş bir tarzı var...

2 yorum:

serhat dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
serhat dedi ki...

İlhami Abi'mizin soğuk suya kahvesiyle birkaç çeyrek saatlik güldürme antrenmanıydı "Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku". Umarım İlhami Algör'ün bu kitabına ulaşabilmek için öncekine harcadığım çabadan daha azı gerekir. Burada gördüğüme sevindim...