Berk gidiyor. Bildiğin gidiyor... Dünyanın öbür ucuna, bilinmeyen bir zamana kadar gidiyor. Ve ben bunu ancak, dün gecenin bir vakti ona sarıldığımda hissediyorum, bunca konuşmaya, hazırlığa rağmen o zamana kadar inanmıyorum da sanki, son anda dank ediyor. Bir şey düğümleniveriyor boğazımda, daha uzun sarılmak istiyorum, sıkıca göğsüme bastırmak ve gitme sevdasından vazgeçene kadar bırakmamak... Ne de olsa şimdiden ne çok özleyeceğimi tahmin edebiliyorum. Ama yeniden bir "daha mutlu olacaksa napalım" deyip, kenara çekiliyorum. Bunun bir "elveda" değil, yalnız veda olmasını umuyorum...
1 yorum:
Gozyaslarimi dindiremedim. Dinecek gibi degiller. Yazini okuyunca tekrar icim titredi. Ben de veda olmasini umuyorum...
Yorum Gönder