Pazartesi, Aralık 07, 2009

Sanata Saygı etkinliğine katılacağım bu gece. O yüzden kendimce şık, içinden gömleğim görünen, içinde oldukça rahat ettiğim jile gibi bir elbise giydim sabahtan üstüme. Ama altına şık bir ayakkabı giymeyi başaramadım yine. Gözümde büyüdükçe büyüdü, dar kalıplı bir ayakkabı giyme fikri, çizmelerimi çıkarttım yukarılardan, ama ona da katlanamayağıma karar verdim ve sonunda siyah converselerimi ayağıma geçirdim. Bu arada da vicdan azabımı hafifletme çabası içinde kocacığıma seslenmeyi ihmal etmedim. "Spor ayakkabı giysem olmaz mııı?" Şöyle cevap verdi bana. "Senin problemin bu.", ne problemi olduğunu sordum; hayatla ilgili problemin dedi. Düşündüm çok haklı geldi. Elbise yerine bol kotumu giyip gitmiyorum geceye, hem topluma çok ters düşmeyeyim, hem organizasyon sahibi olan kardeşimi mahcup etmiyeyim diye. Ama sevgimin ve toplumun getirisine de benim rahatımı bozacağı noktada katlanamıyorum, spor ayakkabımı giyiveriyorum işte. haa içim rahat ediyor mu, eh birilerine danıştığıma göre az biraz da vicdan yapıyorum; ama sonuç değişmiyor; rahat bir elbise, fazla sırıtmayacak spor bir ayakkabıyla ortayı buluyorum. Kocamın dediği gibi problemim bu ve ben bunu hep yapıyorum :) Bayram gezmesinde, aile saadetinde, iş yerinde, arkadaş arasında, kısaca hayatımın her alanında...

Hiç yorum yok: