Çoook çok işim var, günlerden Pazar, saat 18:30 ve ben hafta sonunda bir lokma olsun, o çook işlerimden yapmadım. Hafta içi yazıp hazırladığım yapılacaklar listesini, gözüm görmesin diye bölümde bırakmışım anlaşılan, e göz görmeyince gönül katlanırmış lafını söyleyen atamıza olan saygımdan ötürü de yapmadım bir şey gerçekten.
Gerçi listemde olmayan bir çok şey var yaptım, babannemle görüşmek, yeğeni ziyaret etmek, teyzeleri görmeye gitmek, kayınvalideler, annemler, biri Amerika'dan gelme Seda olmak üzere kankileri görmeler. Haa sonra şu geçenlerde aldığım swatch bozulmuştu, onu değiştirdim. Bir de gezerken bol bol kitap aldım. Biri Vildan'a, biri yeğenime (yeni doğmuşun abisi), 3'ü de bana. Ufaklığa bir kitap alıp çıkacaktım, Vildan'ın aradığı kitabı görünce, esas satıcı gençle görüşmeye gittim, hem indirim yapıp hem de bana kitap tavsiye etmeye başlayınca kendimi kaybettim. Tavsiyeye hiç dayanamam. Yemek olsun, film olsun, kitap olsun. Çok değer veririm. Ben bugüne bugün üzerinde "nefis" yazdığı için ne idiği belirsiz bir markanın yoğurdunu alabilen annenin kızıyım. Kitapçı kitap tavsiye edecek de ben almayacağım. Yeni kitaplarımla ilgili detaylı bilgileri yakında veririm. Ama en azından kitapçının tavsiyesi olan hangi kitaptı diye merak edenler için "Açlık Oyunları" diyebilirim.
1 yorum:
teşekkür ederim Selay, çok ama çok mutlu oldum! Milat'ım olur umarım bu kitap :)
Yorum Gönder