Perşembe, Ocak 21, 2010

Sanırım kitapları bu kadar sevmemi, benim kaç aylık olduğuma bakmaksızın bana kitap okuyan, her gün kitapçıya götürüp kitap alan annem sağladı... Kütüphanede hele hele o kitapçılarda saatlerimi harcayabilirim. Bir kedi gibi raflar arasında dolanır, kitaplara sürünürüm, o arada da keyfimden mırıl mırıl mırıldarım...

Dün iki yeni kitap daha aldım: Muz sesleri, Ece Temelkuran; Görünmeyen, Paul Auster
 
Bu arada hangi kitapları alacağıma karar verebilmek için Facebook'taki arkadaşlardan da yardım aldım. Bir çok öneri geldi, hem o öneriler hem de benim kafamdakileri bir araya topladım, bu vesileyle bundan sonra okuyacağım kitaplara da karar vermiş oldum:
  • İnci Gibi Dişler, Zadie Smith
  • Kayıp Sembol, Dan Brown
  • Muz sesleri, Ece Temelkuran
  • Görünmeyen, Paul Auster
  • Ejderha Dövmeli Kız, Stieg Larsson
  • Açlık Oyunları, Suzanne Collins
  • Tutunamayanlar, Oğuz Atay
  • Puslu Kıtalar Atlası, İhsan Oktay Anar
  • Momo, Micheal Ende
  • Körlük, Jose Saramago
  • Hayvanlar Çiftliği, George Orwell
  • Kayıp Gül, Serdar Özkan

3 yorum:

Adsız dedi ki...

bence bilinçaltın diyor ki; kitapları annem sevdirdi, kedileri de anneannem :)
bu karikatürün buradaki varlığı bunun içindir.. çocukluğunda seni kediden mahrum bırakmayan, ve sen kediyi severken de mutlulukla kahvesini yudumlayan o tatlı kadına saygıyla..

s dedi ki...

aynı zamanda sevgi ve özlemle...

Unknown dedi ki...

NEeeeee Sen hala okumadin mi Puslu Kitalari??? Inanamam yaw... hadi kos hemen oku cok begenceksin :)
Cidden tam senlik kitap..