Daha güzel yıllar görmüştüm aslında, ama şikayet mi etmeli şükür mü bilemedim. Biraz sağlıkla başımız beladaydı bu yıl, gerisi dert değil de, sağlık olmazsa olmaz işte napalım. Nur topu gibi iyileşmeyecek sadece yavaşlatılabilecek bir hastalığı oldu ailemizin mesela, biri apandisit biri varis olmak üzere 2 ameliyat, biri çatlamış belki de kırılmış kuyruk sokumuyla sonlanmış olmak üzere bendenizde 3 düşme, teyzede kuzende kırıklar vs.
Bir başka can sıkıcı yan ise artık ülkenin canına okunmuş olması, maalesef güzel bir haber alamadık bu yıl, iyi bir şey göremedik, hep tutuklama, hep suçlama, hep haksızlık, hep geriye gidiş :( 13'de düzelse keşke, bu seneki berbatlık sayesinde 12 farkındalık yılı olmuş olsa da hiç değilse bir işe yarasa.
Dünya dengelerine girmeden, daha fazla iç karartmadan en kötü yılımız böyle olsun diyeyim madem de başka ne yaptığıma bakayım...
2011'e girişte Bolu'dakinin tadı damağımızda kalınca bu yıla da benzer bir organizasyonla başlamıştık. Kızılcahamam'da Emre'nin önderliğinde sıcacık, ufacık bir mekanda dostlarla girdiğimiz 2012, benzer şekilde bol Ankara dışıyla devam etti. Hatırladığım kadarıyla yurt içinde 2 Antalya, 1 Bodrum 1 İstanbul tatili, konferans vesilesiyle Antalya, Kıbrıs ve Romanya'ya gezi, vee tabii ki New York ve Nashville ziyaretlerini de barından 3 aylık Amerika seyahati 2012'ye damgasını vurdu.
2012'de piknikler, doğum günleri, yemekler, 'vodka university' geceleri, misafircilik oynamalar gibi sosyal faaliyetlerin yanı sıra kültür sanat faaliyetlerine de yer verildi. Aklımda kalanlar bale olarak Notre Dame'ın Kamburu, opera olarak ise Don Giovanni, hmm tiyatrodan bir örnek gelmedi aklıma, tiyatro kolu başkanı Fatma hatırlatır belki. Dali, Picasso, Escher'in sergileri, New York'taki sergileri saymıyorum bile, sonracığmaaa Goran Bregoviç'in konseri...
Güzel sinema filmleri, kitaplar ve tabii Fox Crime kanalı ile her tür polisiye dizi de geçtiğimiz yılda yerini aldı. Nitekim alın beni olay mahaline götürün, bakın nasıl ipucu topluyor, lab'da nasıl güzel analiz ediyor, hele hele katili nasıl çabuk buluyor, olayı nasıl çözüveriyorum görürsünüz.
Kişisel gelişim kapsamında, tüm bunların yanı sıra yine grafik tasarım ve çağdaş sanat dersi aldım (2. turlarını yaptım). Dersin gerektirdiklerinin yanı sıra kendi çapımda genel olarak kart üzerinde olmak üzere tasarımlar da yaptım.
Sosyal, kültürel faaliyetleri bir kenara bırakırsak ki sağlığı da en başta anlatmıştım; aşk hayatım stabil denebilir hala 1 adet eşim var, ancak 2'ye çıkardım mı gelişme olarak kabul edeceğim :P Şaka bir yana onsuz günlerin geçmediğini fark ettim. Çekirdeğin dışına çıkarsak, büyük ailemle de biz pek güzeliz. Hatta Amerika seyahati sayesinde geniş ailemin bu taraftaki kısmıyla iyice kaynaştım.
Mesleki açıdan 4 aylık yurtdışı kriterini yerine getirmeyi başardım, insanlık için küçük benim için büyük bir adımdı. Mesleğimin esas amacı olan eğitim verme işinde bir şeyler başardığım söylenebilir.
İşte genel olarak böyle. Astroloji kitapları modeli iş, aşk ve sağlığı değerlendirdim, hatta sosyal, kültürel etkinliklerimi de, var mı soru? Akıllara takılan bir nokta? Raporum kabul mü?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder