Perşembe, Ekim 04, 2007

neyse deyip geçmek midir acaba dostluk?


Kaç kişi girer ki insanın hayatına, aşk acısı çektiği için, onun seveceği "... su neylesin yanmışa, Mevlam sabırlar versin, yarinden ayrılmışa..." diyen Türk sanat müziği şarkıları seçip getiren... Dostluğun şerefine kaldırılmışken rakı kadehleri, "huysuz ve tatlı" kadın şarkısını ithaf eden ve gerçekten de her huysuzluğunu çeken... Allı pullu bir mektup yollayan uzaklara gittiğinde ve içine “ bu satırlar kesin mektubu seviyorsun ama uzun zamandır mektup almıyorsundur diye yazılıyor sana… bir de sevinesin, hoşuna gitsin, keyif alasın diye…” yazacak kadar, nelerden keyif alacağını bilen... Gecenin 10'unda eve gitmek yerine, sizin işiniz için uğraşan ve 'boş ver' dediğinizde "seni hiç yüz üstü bıraktım mı" diyebilecek kadar, bugüne değin bir kez olsun yüzüstü bırakmamış olan... Başka bir gece yarısı, sırf bölümde yalnız kalmayasın diye, bisikletine atlayıp gelmeyi teklif eden... Kaç kişi vardır ki zaten yeryüzünde, yolun ortasında tepine tepine dans edebileceğiniz, bağıra bağıra şarkı söyleyebileceğiniz kadar, “elalem ne der”den uzak. Kaç kişi vardır, içinizdeki en gizli hüznü görüp, keyiflendirmeye uğraşan, elmasını paylaşan, gizliden çikolata alan. Ve kaç kişi, sizin de her şeyinizi paylaşacağınız, ondan çok onu savunacağınız. Tarihe gömülmüş bir albüm bulduğunuzda, onun hoşuna gidecek diye, hazine bulmuş gibi sevindiğiniz ya da tatilden dönmesini dört gözle beklediğiniz… Kaç kişi...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

bir kere değer verilmeye görsün bir insana..

sırtında taşırken yük gelmiyor, her ne kadar belin ağrısa da..ortamlardan birlikte dışlanırken gülüyor yüzün gözün.. "ayyy sen banaaa siyah tişört mü aldınnn !!" nidaları çekilir oluyor hatta keyifli.. gülüp eğlenesi geliyor insanın, bi de hoplayıp zıplayası ..

senin ona verdiğin değer kadar onun da sana değer verdiğini bilince, daha az üzülüyorsun elmanın diğer yarısına, bir de yemediğin çikolataya..neyse deyip geçiyorsun..



neyse deyip geçmek midir acaba dostluk..?