Perşembe, Haziran 17, 2010

Aaay emanetin canı kıçındadır! Karmaşık durumlardan ötürü 3 günlüğüne Burcu'nun arabasını kullanıyorum. İşe otobüs dolmuş gelsem, annemlerle kendi evim arasını yürüsem daha az dert olacaktı içime vallahi. Hiç sevmiyorum birinin birşeysini kullanmayı. Gerçi örnek sürücü seçilmek üzereyim, tüm trafik kurallarına uyuyorum, ne hız sınırını geçmek, ne telefonla konuşmak. Tın tın tın, önünü görmek için boynunu uzatmış nineler misali gidiyorum, kimseyle inatlaşmıyorum, herkese yol veriyorum, mazallah yolu alacağım derken çarpar çizerler diye. Park yeri için dönüp duruyorum, aman en uygun yeri bulayım derdiyle. Bunca dikkate, el üstünde tutmaya, kısaca sakınan gözüme ne oldu tahmin edin? Sabah ne göreyim, arabanın motor uyarı ışığı yanmasın mı! Neyseki benle ilgisi yokmuş, zaten bu araba için olağan bir durummuş. Tabii benim durumu fark etmemle bunu öğrenmem arasında 2,5 saatlik cehennem azabı var...

Hiç yorum yok: