Çarşamba, Eylül 13, 2006

ormanda yürüyüş-düşünüş

ogle tatilinde yalnizdim, hizlica yemegimi yedim her zamanki gibi. kutuphaneye gidecektim yine, ama cikarken teslim etmem gereken kitaplari yanima almadigimi fark ettim. kutuphaneden vazgecip dolanmaya karar verdim. once yemekten artan donerlerimi vermek uzere kediler cenneti nacho'nun oraya yurudum. donerleri biraktiktan sonra, edebiyatin oradaki o cok sevdigim merdivenlerden asagi inmeye karar verdim, sonra hazir buraya kadar gelmisken bi eski bolumumun onune ugrayayim dedim, ve hazir oraya gitmisken de yine sevdigim o daracik yol ve kopruyu kullanarak sosyal bilimlere gectim. kaldirimi tutturmus bolume donerken, daha yarim saate yakin vaktim oldugunu fark ettim. ve karsi tarafa gecip buldugum ilk acikliktan beytepe ormanlarina daldim. asagi dogru yurudum, yurudum yurudum, hani su gölü gorene kadar yurudum. güzel güneşli bir günde dogayla basbasaydim, az kaldi nirvanaya varacaktimki soyle dusunmeye basladim, ulan bi ormanin icindesin ve yapayalniz yol aliyorsun, acaba su an yaptigin -doganin enerjisini kendine alma, agaclara sevgini gosterme, hayatın ne güzel oldugu konusunda yorumlar yapma, göl manzarasinda buyulenme- islerini bir kenara birakip endiselenmeli misin? hizlica sunlar gecti aklimdan,

ne gibi problemlerle karsilasabilirsin?
a) kendi / ormanin yol actigi: olası sorun ayaginin kaymasi, bi cukura dusmen vs... telefonunu kontrol et, tamam yaninda, bişey olursa telefon açarsin, düşün; yardim istemen gerekse geldigin yolu anlatabilecek misin? cevap evet. tamam bastigin yere biraz daha dikkat ederek devam edebilirsin.
b) baska insanlarin yol actigi: herhalde hic bir sapık yoktur ki burda, bi genc kiz dusse de ormana ben de ona saldirsam diye bekleyecek. ayrica samoalar var ayagimda, kosarak kacabilirim. silahli olursa nah kacarsin. çüş! naptin, silahli adam, koca ormanda tam senin bulundugun yere gelecek, sana garezi olacak, filan filan, abartmayi kes devam et.
c) hayvanlarin yol actigi: ayi aslan yoktur heralde buralarda, nolacak yaw, en kötü bi köpek sürüsü çıkar karsına, bu durumda naparsin, buyuk ihtimalle senin bir hayvan sever oldugunu hissedecek ve sana dokunmayacaklardır. tutki saldirgan bi çete, hmm, agaca tirmanabilir misin? evet tirmanabilirsin, daha evvel zevk icin tirmanmistin kac kere, heralde can havliyle tepesine cikarsin. ayrica sesin saglam deli gibi bögürürsün hayvanlari korkutmak icin ve pek tabi sopa! yerlere bak, ohoo dallar var koca koca, hem de zebil. tamam ya köpekten de zarar gelmez. devam et...

tam butun ihtimalleri saydigimi dusunup, korkusuzca göle dogru yürüme karari almistim kiii, kötü bir koku geldi burnuma, cok yakında ölü bir seyle karsilasacagimi tahmin ettim. biraz daha ilerledim ve ne göreyim yerde bişi var, içi yendiği ve çürüdüğü için nerdeyse sadece postu ve kemikleri kalmis. yakina gittim iyice, kocaman patileri var, tabi pati denirse. kopek olamayacagini fark ettim, kurttu o. bu kadar dogayla temas yeter dedim. bi kurtun dişleriyle de temas etmek istemezsin degil mi dedim ve döndüm.

ormandan ciktim, bari surdaki cimenlerde filan dolanayim dedim bölüme yürürken. aralara derelere girdim, unutulmus yerler buldum. talihim dönerse ve kötü emellerime alet etmek icin tuzagima bi delikanli dusurursem, nerelere götürebilecegimi biliyorum artik:)

Hiç yorum yok: