Cuma, Eylül 15, 2006

sabah sabah

Gunaydin gunlukcum ve gunluk takipcilerim,
bugun sabah erken kalktim. ruyamin etkisiyle guzel bir hisle uyandim. ruyamda denizin ortasindaydik, teknede, ama birden teknenin 3 kati buyuklukte dalgalar gelmeye basliyodu, gok kararmis, deniz koyu lacivert bi hal almisti. epey tırsıyodum tabii, teknenin devrilmemesi söz konusu degildi, karakterimdeki yoğun çobanlıktan ötürü, pek tabii diger insanlari nasil kurtaracagimi dusunuyodum. "sen nasi kurtuluyosun?" demeyin, ben kurtulurum, boyle durumlarda her zaman kendimi kurtulmus bilir, milletin derdine duserim. isin kotusu millet bunu istemese de. sanirim beni bundan dolayi sevmeyenler var. neyse napalim biz de buyuz iste. begenmeyen benle denize acilmasin kardesim. bak konu dagildi, neyse toparliyorum tekne-dalga olayini kavradiniz. dalga bi geliyo, bi şekilde bizim üstümüzden bize zarar vermeden geciyo. ama yine de bi tedirginligim soz konusu. 2-3 derken annemle kardeşim korkmayi birakip, dalganin icindeyken yukari dogru yuzmemi soyluyolar. ben dibe dogru yuzuyormusum. neyse onu deniyorum. o koskoca 10-15 metrelik dalganin icinden tepesine yuzuyorum, gökyüzüne dogru. bi cikiyoum ucundan, gunes var ve deniz mavi. iste super hissettim o an, korkum kalmamis, ustune ustluk harika bi hava bulmustum. iste o an uyandim... camı actim, hava superdi. kopegi gezdirmeye karar verdim, pembe cici esofmanlarimi giyip, ciktim. yazin sonunun geldigi belliydi. serin ama gunesin yuzunu saklamadigi bi havaydi. tek tük kurumus yapraklar gordum. bi yaz daha bitti dedim kendi kendime. iste oyle...

Hiç yorum yok: