Perşembe, Eylül 11, 2008


sıkıntı basınca, huzurum kaçınca, sinirim tepeme çıkınca, kalbim bozuluyor. -gel kendine, yoksa sıçarım ağzına- dercesine saçma sapan bir ritmle ve hızla çarpıyor. bir ağrı saplanıyor belime, sivri uçlu demir bir çubuk omurlarımı parçalayıp içeri giriyor, çıkıp çıkıp yeniden giriyor gibi geliyor. ve başım, elektrikli bir testereyle, onu kesip atmanın en mantıklı çözüm olduğunu düşündürecek kadar çok ağrıyor... ya öfkeme hakim olmayı öğreneceğim, ya işkence çekeceğim. (...) sanırım öfkeme hakim olmayı öğrenemeyeceğim ve kendime işkenceye devam edeceğim...

2 yorum:

Gonca dedi ki...

Lab mı yapıonuz :)veya bilişim toplantısı, aa yooo kimin asistanı oldun acaba??
Gürkanla ilgili bişiy demiyorum çünkü sen o kadar sinirlenmezsin ona :))

s dedi ki...

ahahahhha :D:D super yorum :D bayildim...