Salı, Mart 10, 2009

Devamlı koşturma halindeyim... Sürekli acelesi olmaz ki insanın; durakladığı her dakika bir şeyler kaçırıyorum endişesine kapılmaz; geçen her günün sonunda bugün yapmam gereken işlerin yüzde kaçı yetişmedi, yarına kaldı diye hesaba kitaba gömülmez ki... En büyük gereksinimi zaman gibi... Hani buluverse Alaaddin'in lambasını, 3-5 dakika dileyecek sanki... Yoksa -telaş- doktor tavsiyesi mi? Oysa kendine bile yetişemediğini hissetmek ağır bir duygu değil mi? Bilmem -huzur- koşarak yakalanabilecek bir şey mi?

Hiç yorum yok: