
havadan sudan, içten, hayattan, ondan, bundan,
şundan,
bunaldıkça, güldükçe, paylaşmak icin...
Salı, Aralık 29, 2009

Cumartesi, Aralık 26, 2009
Tezimle ilgili yapmam gereken çok şey var, öneriyi verdim gitti, üstelik jürideyken de seçimlerdeymişimcesine atıp tuttum, işim iyice zorlaştı. Örneğin:
Jüri - Ortamı Türkçe'ye çevirmen daha iyi olur.
Ben - Tabi canım tabii yaparız, beni jüriden geçirin onu da yaparız.
Jüri - Bilmem ne değişkenlerini de göz önünde bulundurmalısın.
Jüri - Ortamı Türkçe'ye çevirmen daha iyi olur.
Ben - Tabi canım tabii yaparız, beni jüriden geçirin onu da yaparız.
Jüri - Bilmem ne değişkenlerini de göz önünde bulundurmalısın.
Ben - Ay olmaz mııı, tezim bir kabul edilsin, ben nasıl inceliycem o değişkenleri.
Haa tabii bir de danışmanım beni çok güzel sıkıştırıyor (gerçi sıkıştırmasa daha fena), örneğin geçen sene yaklaşık 2 ay süren bir çalışmanın benzerini 1 hafta içinde bitirmemi söyledi... O yüzden ben de şu an - Cumartesi, 18:40- bölümdeyim :(
Birikti yazılar birikti, ne zamandır aklımdakileri yazamıyorum. Şöyle hızlı hızlı ekliyeyim bir şeyler dedim. Konumuz film. Öncelikle "New Moon". Twilight'i kocacığımla DVD kiralayıp izlemiştik, filmci çocuğun tavsiyesi üstüne. O şekilde keşfetmiştik, onu beğendiğimiz için haliyle new moon'a sinemada gittik, bunu da beğendik, animasyon açısından biraz daha iyi olabilirdi, ayrıca bazı sahneleri döndüre döndüre çekmişler inanın midesi bulansın diye, onlar olmayabilirdi falan ama, konusu güzel. Oyuncularda da esas kız biraz uyuz bir tip ama edward da jacob da güzel, biri daha havalı diğeri daha çocuksu, ikisi de ısırmalık ;) Güya vampir filmi ama kan revanla işi yok, naçizane bir aşk hikayesi. Tavsiye edilir... Ha bu arada serinin 3.sünün kitabını aldık, sanırım filmine kitabını okuyup gideceğiz...
Gelelim bir başka filme: Avatar. Fragmanını izlediğimde o kadar da cazip gelmemişti, ama aslında alttan verdiği mesaj (ABD'nin Irak'a vs. girmesi, halkına yaptığı eziyet ...) önemli. Ayrıca da animasyonla gerçek insanlar bir araya gelince sırıtır ya, öyle bir şey yok, o mavi yaratıklar yani na'viler de insanlar kadar gerçek ve aynı ortamda görünüyor. İzlenmeli :)

Pazartesi, Aralık 21, 2009
10 günü sonunda bölümdeki tadilat bitti, temizlik de bugün yapıldı, ben de sonunda odanın düzenini değiştirmek suretiyle yerleştim, (yüzüm kapıya dönük, monitörümü gelen geçen göremiyor artık, bir de yazı masam pencerenin önünde, bir şeyler okursam, biraz da ağaç görebileceğim) ama şimdi de başka tip adamlar dolanıyor, perdecilermiş, perde yapılacakmış, odamız hiç direk güneş almıyor, perdeyi ne yapacağız anlamadım, bir de karartacak içeriyi daha beter...
Perşembe, Aralık 17, 2009
Her sabah evden, bugün trafikte sinirlenmeden işe gideceğim diye çıkıyorum, neredeyse hiç bir sabahsa sözümde duramıyorum. Ehliyetlerini nerelerden kimlerden aldıkları belirsiz, araba kullanmayı bilmeyen, beceriksiz, onun ötesinde gerizekalı bir ton adam var çünkü etrafta. Mesela fren mesafesini, kendileri için ayrılmış boşluk zannedip, utanmadan oraya yerleşiyorlar...
Salı, Aralık 15, 2009

1) Ölüm diken üstünde
2) Ölümün tam zamanı
3) Fare kapanı
4) Koltuktaki ölü
Yazarın okuduğum kitap sayısı arttıkça, neleri sevip sevmediğimi daha iyi anlıyorum; mesela hikayelerden oluşmayacak, bölük pörçük oluyor (Ör: "Ölümün tam zamanı" ve "Fare kapanı"nı bu sebeple sevmedim), zaten hikaye işine oldum olası alışamadım. Bir de başrolde meşhur dedektif Hercul Poirot olacak. Gerçi "10 Küçük Zenci" gibi, Poirot'suz da harikalar yaratabiliyor...
Pazartesi, Aralık 14, 2009

Çarşamba, Aralık 09, 2009

Pazartesi, Aralık 07, 2009


Çarşamba, Aralık 02, 2009
Mısır'daydım 1 haftalığına, Pazartesi döndüm. Yazmam gereken çok şey var, ama başımı kaşıyacak vaktim yok.
Döner dönmez tez önerisi için jüriye girdim, fena geçmedi, tabii "çok çalışmam lazım çok" diye çıktım jüriden.
Bloguma yazmayı özledim...
Ama saat 8, bölümdeyim ve bitirmem gereken işin ancak 3'te 1'ini falan yapmış olabilirim...
Döner dönmez tez önerisi için jüriye girdim, fena geçmedi, tabii "çok çalışmam lazım çok" diye çıktım jüriden.
Bloguma yazmayı özledim...
Ama saat 8, bölümdeyim ve bitirmem gereken işin ancak 3'te 1'ini falan yapmış olabilirim...
Pazar, Kasım 22, 2009

Bir günde 3 tane tezin teşekkür kısmını okudum. Gonca'nın, Gökhan'ın ve Ümmühan'ın, hepsinde adım var, teşekkür etmişler bana... Çok duygulandım, hatta düşündüm teşekkür ettikleri tam olarak ne diye, mesela geceleri bölümde çalışırken çok meyve soyup götürdüm, besledim Gökhan'ı, ondan mı acaba?
Hele Gonca'nın gidişi de yaklaştı ya, onunkinde bir ayrı duygulandım. Tuhaftır ki sadece kendi adım geçen paragraf değil tamamı etkiledi beni, Vildan'a, Turgay'a, Gökhan'a yazdıkları da. Biz ne güzel bir takımız diye düşündüm, yakında "ne güzel bir takımdık" diyeceğimden korktum...
Cumartesi, Kasım 21, 2009

Perşembe, Kasım 19, 2009
Salı, Kasım 17, 2009

Diyorum ki bu dönemdeki kadınlara iş yerinden izin verilmeli. 1 hafta verilse yeter. 4'ünü adet öncesine, 3'ünü de adet esnasına kullanırız. 2'si haftasonu zaten, 5 gün izin yeter. Bu durumda olmak kadar, bu hastalarla aynı ortamda durmak da sakıncalıdır, bence yalnız kadınlar değil erkekler de bu fikri desteklemelidir. Onlar yeterki işe gelmesin biz onların 5 günlük işlerine de bakarız desinler :)
Pazartesi, Kasım 16, 2009
Cuma, Kasım 13, 2009

Salı, Kasım 10, 2009
Pazartesi, Kasım 09, 2009

Cuma, Kasım 06, 2009
Pakize Suda, şöyle demiş zamanın birinde;
Evlilik;
Eve istediğiniz saatte döndüğünüz günleri özlemle anmanız demektir.
Seksin de memuriyetinin olabileceğini görmeniz demektir.
Kararlarınızı onaylatacağınız bir merci oluşturmanız demektir.
Akrabalarınızın ikiye katlanması demektir.
Talimat denen şeyin sadece amirden alınmayacağını öğrenmek demektir.
Hayallerinizin, ideallerinizin, plan ve programlarınızın yatağınız gibi çift kişilik olması demektir.
Teslim olmak suretiyle esir olmak demektir.
İki ayrı dünyadan bir ucube dünya yaratmak demektir.
...
Evlilik;
Eve istediğiniz saatte döndüğünüz günleri özlemle anmanız demektir.
Seksin de memuriyetinin olabileceğini görmeniz demektir.
Kararlarınızı onaylatacağınız bir merci oluşturmanız demektir.
Akrabalarınızın ikiye katlanması demektir.
Talimat denen şeyin sadece amirden alınmayacağını öğrenmek demektir.
Hayallerinizin, ideallerinizin, plan ve programlarınızın yatağınız gibi çift kişilik olması demektir.
Teslim olmak suretiyle esir olmak demektir.
İki ayrı dünyadan bir ucube dünya yaratmak demektir.
...
Cuma, Ekim 30, 2009
Pazartesi, Ekim 26, 2009
Kim demiş bilmiyorum, orada burada gezinirken buldum...
"When I was 5 years old, my mom always told me that happiness was the key to life. When I went to school, they asked me what I wanted to be when I grew up. I wrote down "happy". They told me I didn’t understand the assignment and I told them they didn’t understand life."
Cuma, Ekim 23, 2009
Çarşamba, Ekim 21, 2009

Salı, Ekim 20, 2009



Ondan önceki günse UP'a gittim, sinemaya, aylardır beklediğim animasyondu, ona da gidin, sempatik bir animasyon işte. Gerçi ben Pan'ın Labirenti'nde ağlamayı, Up'ta ise oldukça hüzünlenmeyi başardım.
Cuma, Ekim 16, 2009
Perşembe, Ekim 15, 2009

Çarşamba, Ekim 14, 2009

Salı, Ekim 13, 2009

Pazartesi, Ekim 12, 2009

Perşembe, Ekim 08, 2009

Salı, Ekim 06, 2009

Cuma, Ekim 02, 2009
Perşembe, Ekim 01, 2009

Çarşamba, Eylül 30, 2009
Pazartesi, Eylül 28, 2009
Perşembe, Eylül 24, 2009

Perşembe, Eylül 17, 2009
Çarşamba, Eylül 16, 2009

Salı, Eylül 15, 2009

Pazartesi, Eylül 14, 2009

‘In the land of myth, on the time of magic, the destiny of a great kingdom rests on shoulder of a young boy. His name.. Merlin..’
İzledim, fantastik bir şey, zaten bilindik de bir hikaye ama hoşuma gitti, devamlı izlediğim hiç bir dizi yok aslında, olması da tercih ettiğim bir şey değil zaten, ama bunu izlesem hoşuma gidecek gibi...
"Monday is an awful way to spend 1/7th of your life"
Sanırım Pazar gününü sevmememe sebep olan da bu aptal Pazartesi'ler... Dolayısıyla oran 1/7 değil 2/7 oluyor... Genel olarak iyimser bir insan olduğumdan gün gelecek ve ben Pazar'ı seveceğim dedim durdum yıllardır kendime. Ama olmuyor işte. Okul bitse, Pazartesi'ye tüm haftasonunun ödevlerini yetiştirmeye çalışmasan seversin demiştim; okul bitti, yine de sevemedim. İş hayatına geçsem severim dedim, geçtim sevemedim. Yok yok Pazar aile günü ben sevgilimle zor görüşüyorum, evlensem severim dedim, yine sevemedim. Umudum kalmadı...
Cuma, Eylül 11, 2009
Perşembe, Eylül 10, 2009

Kaydol:
Kayıtlar (Atom)