Bekleye bekleye kurur insan, bir damla su gelmez gibi köklerine, tek damla düşmez gibi yaprağına; çatlar kalbi susuz toprak gibi...
Bekler önce kendiliğinden düşünülmeyi, söyler sonra beklediklerini ve beklemeye başlar söylediklerini, bulamayınca karşılık kızar, bunu belli edip bekler tekrar, üzülmeye başlar ardından, yine söyler, bekler ve ağlar bu sefer. Sanki çatlamış kalbini, ıslatacakmış gibi kendi damlaları... Utanıp saklamaz, gösterir gözyaşlarını, her biri pırlanta değerinde olan, aktıkça sevgiyi azaltan gözyaşlarını. Onların da işe yaramadığını görür. Acısı büyür, acısı büyür, dağlar kadar olur; geçilmez, aşılamaz dağlar kadar... Önceki, kalp kırıklarına benzemez bu acı, kor düşer yüreğe, yakar yakar deler geçer sonunda. Tamir olmaz, yama tutmaz yürek, gerisi boşuna çaba...
Bekler önce kendiliğinden düşünülmeyi, söyler sonra beklediklerini ve beklemeye başlar söylediklerini, bulamayınca karşılık kızar, bunu belli edip bekler tekrar, üzülmeye başlar ardından, yine söyler, bekler ve ağlar bu sefer. Sanki çatlamış kalbini, ıslatacakmış gibi kendi damlaları... Utanıp saklamaz, gösterir gözyaşlarını, her biri pırlanta değerinde olan, aktıkça sevgiyi azaltan gözyaşlarını. Onların da işe yaramadığını görür. Acısı büyür, acısı büyür, dağlar kadar olur; geçilmez, aşılamaz dağlar kadar... Önceki, kalp kırıklarına benzemez bu acı, kor düşer yüreğe, yakar yakar deler geçer sonunda. Tamir olmaz, yama tutmaz yürek, gerisi boşuna çaba...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder