Pazar, Haziran 17, 2007

Sadece kırılmaz, yalnızca acımaz; kanar bazen yürek... İleri halidir acının hissedilen. Parçalar kopmaktadır. Ne zaman götürsen elini sol köşeye, eline kan bulaşır. Gözler buğulu, kilitlidir dudaklar. Çaba gösterme aşamasını geçmiş, beklemeye girmişsindir. Seni ondan başka kimse çıkaramaz bu halden. Dostlar gelir, dostlar gider, herkes bir şeyler söyler. Anlamsızlaşır herşey, dünya boşalır, bir başına kalırsın, ya da herkes durur sen kaybolursun dünyadan. Karışır tüm fikirler birbirine, önce parmaklarındaki avucundaki kanı gösterir, tükendiğini söylersin sevginin, 3-5 cümle sonra hala sevdiğini fark edip, herşeye rağmen aşkını ilan edersin.

Dönülmesi zor ama imkansız olmayan bir yoldur girdiğin, ama sen kendin, geldiğin yere geri çıkamazsın. Kurtarılmaya ihtiyacın vardır Gratel misali. Beklersin bir süre ve gelen giden yoksa, devam edersin girdiğin yola. Korkmaya gerek yoktur aslında o noktadan sonra fazla, varır ne de olsa onun ucu da aydınlığa. Yalnız, teker teker çıkılır o taraftan ve sonra gider herkes kendi yoluna...

Hiç yorum yok: