Cuma, Haziran 30, 2006

kedi olsam o evde

Bazen bir kedi olmak istiyorum, sevdiğimin evinde. Sabah onu uyandırmak, yanına sokulup zorla kendimi sevdirmek, o işe gittiğinde tüm gün yayılmak koltuklarda... Güneş gelince, pencerenin kenarına zıplamak, yoldan geçenleri izlemek. Her geçenin yüzüne, hareketlerine uzun uzun bakıp, nasıl bir hayat sürdüğünü düşünmek... Sıkıldıkça tırnaklarımı koltukların ayaklarında bilemek, sinekleri kovalarken perdelere tırmanmak, o pıtır pıtır olan perdeler için sevgili sahibimden azar işiteceğimi bilmek, ama affedeceğini düşünerek pek de kaale almamak, o etrafta yokken yine ve yine tepelere çıkmak. Minik topumla kendi kendime oynamak, zıp zıp zıplamak, yorulup tekrar koltuklara yayılmak... Akşama doğru onun yolunu gözlemek, geldiğinde bacakları arasında dolanmak, ölesiye kendimi sevdirmek ve sonra yemeğimi vermesini beklemek... Yemeğimi her zamanki gibi ondan önce bitirmek... Anlamadığımı zannederek bana yaptığı konuşmaları dinlemek. Her şeyi niye bu kadar zorlaştırdığına, niye bu kadar karmaşık düşündüğüne anlam verememek... Onun fıstık ve birasıyla televizyonun önüne yerleşmesini beklemek, ardından kucağındaki yerimi almak. Sağ eli fıstık ve birayla ilgilenirken, sol elinin üzerimde gezinmesi... Dalıp da beni sevmeyi unuttuğu vakit parmaklarının altında kıpırdanmak... Sonra beraber yatağa gitmek. Koynunda sabaha kadar mırıl mırıl uyumak...

Hiç yorum yok: