Cuma, Temmuz 07, 2006

arkası yarın: "Hayatın İçinden" bölüm no:4

Selen önce annesini aradı, daha dün gece Arzu’da kalmıştı, 2 gün üst üste eve gitmemesine kesin kızardı ailesi ama Pınar’ın sıkkın canından bahsettiğinde biraz söylenerek de olsa izin vereceklerinden emindi. Sonra Aykut’u aradı, durumu anlattığında her zamanki gibi anlayışla karşıladı Aykut, ertelediler programlarını. Sıra Bahar’a gelmişti, bir telefon görüşmesiyle onu da halletti ve Pınar’ı arayıp herşeyin yolunda olduğunu, akşam da pizza ısmarlayabileceklerini, yemek için uğraşmamasını söyledi.

Selen yoldan Bahar’ı aldı, ne şanslılardı ki bugün hiç birinin mesaiye kalmasına gerek kalmamış hepsi ofislerini 6’da terk edebilmişlerdi. Pizzaların başına oturduklarında, her zaman olduğu gibi lise anılarıyla başladılar sohbete. Her konuyla ilgili bir anıları vardı sanki. Hiç durmadan liseden bahsedebilirlerdi aslında ama bugün bir araya Pınar’ın derdini dinlemek için toplanmışlardı.
- Pekala bırakın anıları, Pınar’ın konusuna geçelim ama ondan evvel seni bir yoklayalım Bahar Hanım. dedi bıyık altından gülümser bir tavırla Selen.
- Yok bir şey ben de, işte bildiğiniz gibi. İyi gidiyor...
- Eminsin di mi? Bize söylemek istediğin bir durum var mı? Üzmüyor değil mi seni? Umarım saçmalamasına izin vermiyorsundur eskiler gibi. diye atıldı Pınar.
- Yok yook, gerçekten çok iyi davranıyor bana. Hiç öyle aşırı kıskançlığı yok. Zindan etmek şöyle dursun bana dünyayı, acaip iyi vakit geçirmemi sağlıyor.
Bahar’ın bu sözlerine rağmen, tüm şüpheleri kaybolmamış olsa da kızların, içlerine su serpildi bir miktar. Her zaman korkarlardı Bahar’ın birileri tarafından ezileceğinden. Öyle iyi niyetli biriydi ki eşine rastlanmazdı dünyada. Bu yüzden hep kollarlardı onu, bazen fark ederdi Bahar, bazen ruhu bile duymazdı.

Hiç yorum yok: