Cuma, Temmuz 14, 2006

arkası yarın: "Hayatın İçinden" bölüm no:8

Arzu aramıştı Selen’i, iş çıkışı çaya çağırmıştı. Gitti Selen, Arzu sanki gün geçtikçe kötülüyordu. Selen ne yaparsa yapsın, ne söylerse söylesin direniyordu Arzu, acı çekmesine rağmen ondan vazgeçmek istemiyordu. Bu akşamın konusunu da, çay davetinin nedenini de ilk 2 dakikada anlamıştı Selen. Bizimki aramıştı bugün Arzu’yu, bir seminer için hafta sonu İzmir’e gideceğini, karısının çocuklarla evde kalması gerektiğini, isterse Arzu’nun gelebileceğini söylemişti. Arzu’nun yüreği hoplamıştı tabi yerinden bu teklif karşısında, ama yine de tamam diyememişti Selen’le konuşmadan. Selen’in kızacağını, “Arzu gitme, daha kötü olursun, bu iş böyle yürümez, gel vazgeç bu sevdadan.” diyeceğini adı gibi biliyordu. Ama nafile, yüreğe söz geçmiyordu. En azından Arzu’nun sözü geçmiyordu yüreğine. Selen’e kalsa çoktan bitirmişti böyle bir ilişkiyi.

Daha mantıklıydı Selen Arzu’ya göre, hatta sadece Arzu’ya değil tanıdığı bütün kadınlara göre daha mantıklıydı. Taş kalpli ya da kalpsiz bile denebilirdi. Basite indirgemişti Selen hayatı, hayattaki tek amacın mutlu olmak olduğunu düşünüyor, ona göre hareket ediyordu. Üzmesine izin vermek istemiyordu kendisini kimsenin.

Selen’inki doğru muydu ayrı mesele. Onun yaptığı da, üzülme ihtimalini düşünerek riske girmemekti. Kimseye fazla değer vermemek, hepsinin gün olup gideceğini düşünerek, en baştan itibaren duygularını bu duruma uygun olarak geliştirmekti. Birini fazla sevmez, varlığına fazla alışmazsan, yokluğuna da üzülmezsin çok fazla. Gerçi aklı karışıktı Selen’in bu konuda çünkü Pınar hep şöyle derdi ona, “Henüz senin karşına doğru kişi çıkmadı. Çıktığında böyle düşünmeyeceksin, tüm benliğinle seveceksin onu zaten. Elinde olmayacak bazı şeyler…” Bir yandan inanmak istiyordu bu düşünceye Selen, bir yandan da reddediyordu. Hem kaptırmak istiyordu kendini bir sevdaya, hem iplerin hep kendinde olmasını istiyordu. Hem sevmek istiyordu delice, hem üzülmek istemiyordu. Ne yazık ki bunların ikisi yan yana hiç gelmiyordu. Aşk acı demekti aynı zamanda…

Hiç yorum yok: